İlave kuvvetin ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı Orgeneral Kenneth F. McKenzie tarafından talep edildiğini ve gelecek hafta itibariyle bölgeye sevk edilmiş olacağını belirten Koramiral Gilday, şöyle devam etti:
"Bu unsurlar, İran’ın seyir füzeleri, insansız hava araçları ve uçakları konusunda istihbarat toplamak için insanlı ve insansız hava araçları, füze tehditlerine karşı savunma için bir Patriot taburu, kuvvet koruma önlemlerini geliştirmek üzere bir mühendis birliği ve tehditlere karşılık verme seçeneklerimiz için daha derinlikli caydırıcılık sağlaması için bir savaş uçağı filosundan oluşuyor. Tüm bunlar yaklaşık bin 500 asker demek oluyor."
ABD'nin geçen haftalarda bölgeye bir Patriot bataryasını gönderdiğini hatırlatan Koramiral, bölgede görev süresi dolan 4 Patriot bataryasından oluşan Patriot taburunun ise görev süresinin uzatıldığını kaydetti.
Gönderilecek asker sayısına ilişkin ise Koramiral Gilday, "Bunların 600’ü zaten bölgedeki Patriot taburuna bağlı askerlerden oluşacak, bunların görevleri uzatılacak. Dolayısıyla yeni gönderilen asker sayısı binin altında" ifadelerini kullandı.
Geçen haftalarda körfezde yakıt tankerlerine ve Suudi Arabistan’daki petrol boru hatlarına yapılan saldırıların bizzat İran Devrim Muhafızları'nca gerçekleştirildiğini öne süren Koramiral Gilday, geçen hafta Irak’ın Bağdat kentine yönelik roket saldırısının da İran destekli güçlerce yapıldığını iddia etti.
İran’ın halen aktif olarak saldırı hazırlığında olduğunu savunan Gilday, bölgeye yapılan sevkiyata ilişkin, "İran’ın mesajımızı aldığını umuyoruz" diye konuştu.
3 Mayıs’ta İran’ın saldırı hazırlığında olduğuna dair istihbarat aldıklarında İran’a üçüncü bir ülke üzerinden ulaştıklarını ve söz konusu hazırlıkları gördüklerini ilettiklerini ifade eden Koramiral Gilday, "Elimizdeki istihbaratı kamuya açamayacağız ama İran’ın son zamanlardaki davranışları, sorunlu, gerginliği arttırıcı ve ABD kuvvetleri ve menfaatleri ile bölgedeki müttefikleri açısından tehlikelidir" değerlendirmesinde bulundu.
ABD'li amiral, "İran’ın mesajı aldığını teyit ettikten sonra, uçak gemisi grubunun yönünü değiştirdik. Bölgeye bombardıman uçakları ve Partiot bataryasını sevk ettik. Bunu da kamuya açık bir şekilde ilan ettik. Böylece bir şeyleri provoke etmeye çalışmadığımızı, sadece İran’ın bizi tehdit ettiğine dair işaretlere yanıt verdiğimizi ortaya koyduk" diye konuştu.
Gazetecilerin, İran tehditlerine yönelik kanıt talebini gizlilik kurallarını öne sürerek geçiştiren Koramiral, ellerindeki istihbarata güvenlerinin tam olduğunu savundu.
Toplantıda değerlendirmelerde bulunan Wheelbarger ise bölgeye yapılan sevkiyatın ABD’nin bölgedeki üslerinin ve askerlerinin güvenliğini arttırmaya, pozisyonunu güçlendirmeye ve ek keşif ve istihbarat kabiliyetini yükseltmeye yönelik olduğuna işaret etti.
Wheelbarger, "İran’a yönelik politikamız değişmedi. Başkan (Donald Trump) ve Bakanın (Patrick Shanahan) açık bir şekilde ifade ettiği üzere İran ile bir çatışma peşinde değiliz. Gönderilen bu ek kuvveti çatışmayı teşvik eden bir adım olarak değil, daha çok savunma amaçlı olarak görüyoruz" diye konuştu.
ABD’nin İran’a yönelik baskı kampanyasını devam ettirdiğine işaret eden Wheelbarger, İran’ı müzakere masasına çekmeye çalıştıklarını kaydetti.
Gönderilecek askerlerin ilk sevkiyat olduğu ve bunun devamının gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soruya yanıt veren Wheelbarger, "Bu sevkiyat spesifik bir tehdide karşı yapılıyor. Belirtilen sayı ve kabiliyetleri söz konusu tehditlere karşı koymak için gerekli olduğunu değerlendirdiğimiz bir şeydir. Tabii ki tehditleri ve kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını takip etmeye devam edeceğiz. Onların güvenliği için ek unsur ve kabiliyet gerekirse o zaman değerlendiririz" dedi.
Wheelbarger, bölgeye gönderilen askerlerin nerede konuşlandırılacağına dair bilgi vermezken, "Bu askerler Irak ve Suriye’ye sevk edilmeyecek" ifadelerini kullanması dikkati çekti.
ABD’nin Ortadoğu’da toplam 70 bin askeri bulunuyor. ABD, iki hafta önce İran'dan gelebilecek tehditlere karşı tedbir amacıyla USS Abraham Lincoln Uçak Gemisi Taarruz Grubu ile nükleer kapasiteli 4 adet B-52 bombardıman uçağından oluşan Bombardıman Görev Gücü'nü Basra Körfezi'ne sevk etmişti.