Elmadağ Belediye Başkanlığınca düzenlenen iftar programına katılan Kılıçdaroğlu, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından davetlilerle birlikte dua ederek iftar yaptı.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, ramazan dolayısıyla katıldığı iftar programlarında siyasi söylemlerde bulunmayı doğru bulmadığının belirterek, herkesin siyasi görüşünün farklı olduğuna ve bu farklılığa saygı duyduğunu söyledi.
İnsanların adalete, sevgiye ve hoşgörüye ihtiyaç duyduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Birbirimizi seveceğiz. Kabahatlerimiz varsa afişe etmeyeceğiz. Olabildiğince kapatacağız. Birimizin hatası varsa hatalarımızı düzeltmeye çalışacağız." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçiminde partisinin kazandığı belediyelerin başkanlarına halka eşit davranmaları ve kul hakkı yememeleri yönünde uyarılarda bulunduğunu ifade etti.
'DEVLETİN TEMELİ ADALETTİR'
Adalet kavramının önemine işaret eden ve insanlığın temelini adaletin oluşturduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devletin temeli adalettir. Adalet kadar güzel bir şey yoktur. Adalet saygının da temelidir. Adalet hukukun da temelidir. Adalet kadın erkek eşitliğinin de temelidir. Adalet aynı zamanda hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir berekettir. İnsanlar hizmet ederken ayrım yapmadığımız zaman adaletli davranmış oluruz. Adaletli davrancak olanlar en başta yöneticilerdir. Yöneticiler yönettikleri insanlar arasında ayrım yapmamalıdırlar. Belediye başkanları siz seçtiniz, bir makama oturttunuz ve onlara bir bütçe emanet ettiniz. Harcadığı her kuruş milletin parasıdır. Belediye başkalarımızın harcadığı her kuruşun hesabını millete vermeleri temel kuraldır. Allah hiç kimseye kul hakkı yedirmesin. Rahmetli babam diyordu ki 'Oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur.' Allah kimseyi doğru yoldan şaşırtmasın."
'METNİ GÖRMEDEN BİR ŞEY SÖYLEMEM DOĞRU OLMAZ'
Kılıçdaroğlu, salondan ayrılırken gazetecilerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi ile ilgili YSK'nın ‘Gerekçeli kararı’ hakkında sorulan sorular üzerine şöyle konuştu: "Şimdi genel merkeze gidiyoruz, Faik beyle görüştük. Faik bey zaten bir basın toplantısı yapacak. Konuyu, kamuoyuyla paylaşacak. Bende şimdi genel merkeze gidiyorum, orada arkadaşlarla görüşeceğiz, durumu değerlendireceğiz. Metni görmeden bir şey söylemem şu aşamada doğru olmaz.”