Cem Küçük, "Ekrem İmamoğlu, sanatçılar ve bizim taraf" başlığıyla yayımlanan yazısında "Kabul etmek gerekir ki, başta Ekrem İmamoğlu herkesin tanıdığı bir isim değildi. Beylikdüzü gibi İstanbul’un arkalarındaki uzak bir ilçenin belediye başkanıydı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ismi açıklandığında ona şans veren kişi sayısı çok azdı. Hemen herkesin ortak görüşü Binali Yıldırım bu seçimleri rahat alır şeklindeydi" ifadesini kullandı.
"Ekrem İmamoğlu Karadenizli, sağ görüşten gelen biriydi. Solcu olmadığı muhakkak. Elbette bazen şov yapıp Deniz Gezmiş’i anıyor vs. Ama o noktada samimi değil. Zaten sol tandanslı bir aday olsaydı hiç şansı olmazdı. Türkiye’de seçimlerde sağ ve sol yarışırsa sağ hep kazanır. Geçen yılki başkanlık seçimlerinde Abdullah Gül stratejik açıdan doğru hamleydi. Gül aday olsa muhtemelen seçim ikinci turdaydı. Gene Erdoğan kazanacaktı ama ilk turda değil.
Büyükşehir Belediyesi açısından sağ görüşlü Ekrem Bey ideal olanıydı. Bizim taraf medyasının ona saçma sapan gerekçelerle saldırması İmamoğlu’nu daha da ön plana çıkardı. Mesela pazartesi günkü Ahmet Hakan yayını da İmamoğlu’nun ekmeğine yağ sürdü. Medya oyunlarıyla İmamoğlu aleyhine iş yapılmak istendikçe ters tepiyor. Bizim taraf medyasının tüm taraflarıyla bu hadise üzerinde düşünmesi lazım. Seçimlerde YSK sonucuna göre on üç bin yedi yüz farkla önde kapatmıştı. Ama YSK’nın 123 sandıkta şaibe var ve sonuca etki etti kararıyla seçim 23 Haziran’da yenilenecek.
Aslında Ekrem İmamoğlu birçok açıdan baş aşağı gidiyor. Bizim taraf medyası hiçbir şey yapmasa kendi kendine büyük zarar verecek. Ben seçimi kaybeder demiyorum, ama avantaj Binali Bey ve AK Parti’ye geçti. Bunun sebeplerini aşağıda anlatacağım. Tekrar Ekrem Bey'e gelirsek, şu an psikolojik üstünlük tamamen Binali Bey’de. Bir kere, ’Çünkü çaldılar’ sloganı tuttu. Millet farkın 28 binlerden 13 binlere inmesini ve aradaki farkı sorguluyor. Bunda bir bit yeniği var diyor.
Elbette istisnalar vardır ama milletimize kimi popüler şarkıcı-oyuncu takımının ismini verin ve sorun: Oğlunuzun bu kadın ile evlenmesini ister misiniz? Aşırı seviyede hayır oranıyla karşılaşırsınız. Bunu anketçiler çok iyi bilirler. Türk milleti sanatçıları izler ama onların politik tavırlarının tam aksine davranır. Hayat tarzını yoz bulduğu bu kadar sanatçının bir anda Ekremci olması özellikle dindar seçmeni çok rahatsız etti.
Aslında ABD’de böyledir. Hollywood’un neredeyse tamamı demokrattır ama Amerikan halkının yarısı cumhuriyetçidir. Sanatçıların tavırları da halkı etkilemez. Sanatçılarla eğlenilir ve gülünür ama siyasi tercihleri bilakis ters teper. Sanatçıları Türk milleti hiçbir zaman kanaat önderi olarak görmemiştir. Peki durum böyle ortadayken bizim taraf ne yapıyor? Başkan Erdoğan’ın bu sanatçıları iftar davetine çağırması için kimileri kulis yapıyor. Özellikle bir şahıs var. Şimdilik ismini vermiyorum. Fakat bu kişi ne kadar Erdoğan düşmanı sanatçı ve gazeteci varsa onları Cumhurbaşkanımızın çemberine yeniden sokmak için uğraşıyor.
Dediğim gibi her halk gibi Türk milleti de popüler kültürü izler ama asla popüler kültür figürlerini makbul insan görmez. Kızının ve oğlunun onlar gibi olmasını istemez Türk milleti. Elbette istisnalar vardır. Sosyolojik gerçek budur. Bırakın bu sanatçı milleti Ekrem İmamoğlu’na zarar vermeye devam etsin. Sakın bizim tarafa bunları bulaştırmayın. Daha dün Başkan Erdoğan’a küfreden tipler yarın yan yana görünürlerse bu durum Başkanımıza zarar vermekten başka işe yaramaz."
