‘AĞUSTOS BÖCEĞİ DEĞİL ÇEKİRGE OLMALIYDI’
‘Ziziro’, sıra dışı bir kadının içten duygu ve düşünceleriyle örülmüş, zamansız bir yolculuk vaat eden, zeytinli ve cırcırböcekli bir hikâye. Ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu simgeleyen ağustos böceklerinin hikayesine değinen Alganer, La Fontaine’nin meşhur hikayesinin Türkçeye yanlış çevrildiğini aslında ağustos böceklerinin sadece 3 hafta yaşayabileceğini, ömürlerinin kışa yetmeyeceği bilgisini de dinleyiciye aktardı. Alganer’e göre La Fontaine’nin meşhur hikayesinde geçen ve karıncanın çalışkanlığıyla karşılaştırılan aslında ağustos böceği değil çekirge olmalıydı.
“Benim için rüyalar gerçeklikten ayrı şeyler değil, yazmaya da bir rüya sayesinde başladım” diye konuşan Alganer, “İz bıraktığımız kadar, okunduğumuz kadar varız. Birisine yaktığımız küçücük bir ışık, başka ışıkları yakar” dedi.
Alganer, “Kendi bildiğinizi okuduğunuzda meydanı size bırakmazlar. Bu her yer için geçerlidir. Bir süre sonra siz de sıkılırsınız çünkü konuşacak insan bulamamaya başlarsınız” dedi.
‘YANLIŞ YAPMAK DA İNSANA ÖZGÜ BİR DENEYİM’
Alganer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar bazen yanlış seçimler yaparlar. Bunu bile isteye de yapabilirler. Ya da kendilerini başka bir aynada deneyimleme ihtiyacı içinde de olabilirler. Ya da sadece hormonları sebebiyle girerler ve bunu aşk zannedebilirler. Yanlış yapmak da insana özgü bir deneyim.”