Meclis’in diplomat kökenli isimlerinden Bağımsız Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, geçtiğimiz günlerde ABD'nin İran'a dönük 120 bin asker ile bir müdahalesinin konuşulduğunu, bunun bir iddia olarak ortaya atıldığını fakat daha sonra yarım bir şekilde yalanlandığını belirtti. Yılmaz, İran'a dönük bir askeri müdahalenin çok uzunca bir süredir konuşulduğunu ve bunun bazen İsrail bazen de ABD tarafından gündeme getirildiğini bildiklerini kaydetti.
‘BİR MÜDAHALENİN SİNSİ BİR ŞEKİLDE TAŞLARI DÖŞENİYOR’
"Burada bölgeye dönük bir müdahalenin sinsi bir şekilde taşları döşeniyor. Nükleer anlaşmadan önce ABD çekildi. Şimdi İran'ın da tepkisel olarak bu anlaşmadan çekilmesi, uranyum zenginleştirmesine dönmesi ve balistik füze programını başlatması... Esasen beklenti o. Peki böyle bir şey olursa ne olur? Ortadoğu'daki İran hassasiyeti olan İran’ın nükleer programda bölgeye müdahalesinden rahatsız olan ülkeler başta İsrail, Suudi Arabistan BAE ve bölgedeki diğer ülkeler bu süreci tetiklemek isteyeceklerdir. ABD, 2020 yılında başkanlık seçimlerine gidiyor ve Trump yeniden seçilmek istiyor. İsrail lobisinin desteği önemli. Böyle bir ortamda, konjonktürde eğer İran nükleer programa tekrar dönerse, uranyum zenginleştirir, balistik füze programını uygulamaya sokarsa, 'ne yapalım görüyorsunuz, tehdit gerçek, dolayısıyla yapacak bir şey yok…' Askeri müdahalenin şartları ve meşruiyet zemini yavaş yavaş döşenmiş oluyor."
Irak ve Suriye'nin ardından üçüncü aşamanın İran olduğunu dile getiren Öztürk Yılmaz, "İran’a dönük askeri müdahale, rejim değişikliği ve bir iç ayaklanma söz konusu olabilecek eğer bu senaryoyu sürdürmek isteyenler bundan vazgeçmezlerse” dedi.
‘İRAN’A OLABİLECEK BİR ASKERİ MÜDAHALE EN FAZLA ZARARI TÜRKİYE’YE VERİR’
Bu gerçeği görmeyip içeride ‘kayıkçı kavgasıyla’ uğraşmaya devam edenlerin Türkiye'nin enerjisi ve zamanını çaldığını ifade eden Yılmaz, Türkiye'nin enerjisi, zamanı ve stratejisinin heba edildiğini söyledi. Yılmaz, şöyle devam etti:
‘İRAN KONUSU ÇOK KRİTİK, İRAN KONUSU NE SURİYE NE IRAK’A BENZER’
Biz 2020 ABD seçimlerine bölgenin kurban edilmesini ve askeri müdahalelerle bu bölgenin gündeme gelmesini istemiyoruz. Bakın Suriye’de müdahale oldu, en büyük yükü biz çektik. Irak’a müdahale oldu en büyük kayıpları biz verdik. İran’a olması halinde de en büyük zararı yine bölgesel ülke olarak biz göreceğiz. Tekrar ediyorum ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi birinci aşamaydı, ikinci aşama İran’ın o anlaşmadan tepkisel olarak uzaklaştıracaklar ve ondan sonra da meşruiyet zemini oluşmuş olacak. Askeri müdahalenin şartları ve ittifaklar üzerinde konuşulacak. ABD seçim dönemine girince içerdeki tahrikçiler de bunu destekleyecek.
‘HİÇ KİMSE BU YAŞANANLARI HAFİFE ALMASIN’