"Yeni Zelanda'da silahların pratik bir işlevi vardır, ama bu, askeri tipte yarı otomatik silahlara ve saldırı tüfeklerine erişim ihtiyacında olduğunuz anlamına gelmez. Avustralya bir katliam yaşadı ve yasalarını değiştirdi. Yeni Zelanda da aynı tecrübeyi yaşadı ve yasalarını değiştirdi. Dürüst olmak gerekirse ABD'yi anlamıyorum."
Ardern, dünyanın en büyük internet platformlarına da aşırılıkçı içerikleri kaldırmaları çağrısı yaptı.
Christchurch saldırganı katliamı işlerken eşzamanlı olarak Facebook, YouTube ve Twitter'dan videolu canlı yayın yapmıştı, üstelik bu videolar bazı platformlardan uzun süre kaldırılmamıştı.
Yarın Ardern ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un organize ettiği, Paris'in evsahipliğindeki zirveye katılacak dünya siyasileri ve teknoloji yöneticileri, terör eylemlerinde sosyal medyanın kullanılmasını engellemeye yönelik 'Christchurch Çağrısı' adında bir bildiri yayımlayacak.
CNN'e zirvenin bu alanda düzenleme çıkarmak için değil de şirketleri müzakere masasına getirmek için düzenlendiğini anlatan Yeni Zelanda Başbakanı, Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'in bu eylem çağrısına Facebook'un desteğini açıkladını aktardı.
"Bu saldırı canlı yayımlanıp viral hale gelmesi için özel olarak tasarlanmıştı. Buna küresel bir çözümle yanıt vermemiz gerekir, o yüzden derhal uluslararası muhataplarımızla temasa geçtik" diyen solcu kadın lider, şiddete başvuran aşırılıkçılığa odaklanacak zirvenin bildirisinde verilecek sözlerin, ifade özgürlüğünü kısıtlamamasına özen gösterileceğini sözlerine ekledi.
Facebook, Christchurch katliamının ilk 24 saatinde 1.5 milyon saldırı videosunu kaldırmış, 1.2 milyonunun yeniden yüklenmesini engellemişti.