Viktor Orban da tıpkı Donald Trump gibi göçmen karşıtı politikanın yılmaz savunucularından biri olarak öne çıkıyor.
Konuğunu bu şekilde tanıtan Trump, “Büyük ihtimalle, benim gibi, biraz tartışmalı, ama sorun değil. Hiç sorun değil. İyi iş çıkardın ve ülkeni güvende tuttun” dedi.
Orban da, illegal göç, terörizm ve dünya çapındaki Hristiyan toplulukları koruma konusunda Trump ile aynı safta oldukları için gurur duyduğunu söyleyerek karşılık verdi.
Macar lideri ‘zor ama saygı duyulan bir adam’ olarak niteleyen Trump, “Pek çok insanın düşüncesine göre göç konusunda doğru şeyi yaptı. Avrupa’da yaşanan sorunların bazılarına bakın, muazzamlar, çünkü Başbakandan farklı davrandılar” ifadelerini kullandı.
AB UZUN SÜREDİR UYARIYOR
AB, Avrupa'da geleneksel bir şekilde hukuk devletinin ayrılmaz bir parçası olarak tanımlanan yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ve basın özgürlüğü gibi konularda uzun süredir Macar hükümetini uyarıyor.
Hatta Orban'ın sağcı ve göçmen karşıtı Fidesz partisinin Avrupa Halk Partisi üyeliği askıya alındı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü de Orban’ın sadece hukukun üstünlüğünü ve temel insan haklarını çiğnemekle kalmadığını, ayrıca göçmen, Müslüman ve yabancı karşıtı politikalarla sivil toplumu hedef aldığını söylüyor.
SENATÖRLER TEPKİLİ
Senatörler James Risch, Bob Menendez, Marco Rubio ve Jeanne Shaheen de geçen hafta Donald Trump’a bir mektup yazarak, Macaristan’daki ‘demokrasinin kaydadeğer bir şekilde erozyona uğratıldığını’ belirtmişti. Senatörler, seçimlerin daha az katılımcı olduğuna, devletin yargı üzerindeki kontrolünün arttığına ve basın özgürlüğünün giderek gerilediğine vurgu yapmıştı.
İYİ İLİŞKİLERİN ARDINDA ASKERİ ANLAŞMALAR MI VAR?
Obama yönetimi, kuvvetler ayrılığını zayıflatan hamleleri nedeniyle Viktor Orban’ı sert bir şekilde eleştiriyordu.
ABD-Macaristan ilişkileri son yıllarda gözle görülür bir ilerleme kaydederken, bunda Macaristan’ın ABD’den orta menzilli füze satın almak için anlaşma yapmasının da bir etkisi bulunuyor.