Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Kapukaya, Diyanet TV'de soruları yanıtladı.
Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç'in haberine göre vatandaşların yönelttiği bazı sorular ve Kapukaya'nın bunlara verdiği yanıtlar özetle şöyle:
- İslamiyette kâr oranı var mı?
Kâr oranı makul olmalı. İslamda ticarette kâr oranı yoktur dediğimiz zaman insanlar bunu yanlış anlıyor. İsteyen istediğine istediği gibi satabilir anlıyor, bu doğru değil. Kâr oranın makul olması lazım. Nedir o makul olan? 1 liraya alınan bir şey piyasa şartlarında 1,5 liradan satılıyor. Normaldir bu. Ama örneğin 50 kuruşa satılan bir su, 5 liraya satılırsa bu caiz değildir. Bazı yörelerde duymuştuk. Bir lahmacunu 70 TL'ye satıyorlar ya. Sizde insaf, merhamet diye bir şey yok mu? Bunun bir maliyeti vardır. Bu fırsatçılıktır.
'KARABORSACILIK BÜYÜK KUL HAKKI'
- Sebze meyve fiyatlarındaki artış nasıl değerlendirilmeli?
Bazı sebze ve meyveler gerçekten el yakıyor, sadece el yakmıyor vicdanları da yakıyor. Bunlar topluma karşı sorumludur. Allah nezdinde bunun hesabını verirler. Fakir fukara pazarlara gelir, sadece bunları seyrederse, evine bir şey götüremezse, evde çoluk çocuğu ağlarsa bunun hesabını kim verecek? Karaborsacılık yapmak haramdır. Büyük kul hakkıdır. Belki kısa yoldan zengin olabilirler ama kısa yoldan cehennemi de boylayabilirler. Cehennem de o kadar uzak değil.
'HAC FARZDIR İMTİNA EDİLEMEZ'
- Hac için ödeyeceğim paradan Suudi Arabistan'ın da kasasına para giriyor. Suudiler, müslümanları öldürüyor. Bana vebal ve günah yazılır mı?
Hacca gitmek farzdır. Burada Suudi Arabistan devletine katkım oluyor diye hac yapmaktan imtina edilemez. Peygamberimizin zamanında da Mekke fethedilmeden önce Müslümanlar hac yapıyordu. Oradakilerle ticareti oluyordu. Sık umre yapmak yerine bu umreye verecekleri parayı Müslümanların çeşitli ihtiyaçlarına harcarlarsa onlar için daha iyi olur.