* Ligin bitmeye yaklaştığı son 2 haftada, daha önceki iki haftayı da eklersek Galatasaray'a karşı çok büyük bir algı yönetimi yapılıyor. Bu algı yönetimi, Galatasaray'ın şanlı şampiyonluk yürüyüşünü kötüleme, değersiz kılma, ayrıştırma ve ötekileştirme temelli.
* Bunun camiamızda tam tersine yönetimi, taraftarı, teknik kadrosu ve futbolcularıyla bir kenetlenmeye evrilmesini görüyoruz. Galatasaray kenetlendiği, bir araya geldiği için 8 puan farkı kapattı. Galatasaray en kötü durumlarda şampiyonluk yürüyüşünü asla bırakmadı.
* Bizim yürüyüşümüz onurlu ve şerefli bir yürüyüştür.
* Camiamızdan aldığımız destekle başarılı olduk. Şampiyonluğa ulaşan takımlar, oyunun içine hile, desise, oyun dışı bir takım etmenleri katmamış ise onun şampiyonluğunu kutlamak, tebrik etmek gerekir. Şu anda her alanda lideriz. Sadece sportif anlamda değil mali anlamda, UEFA kriterlerinde de lideriz. Her iki kupada yürüyoruz. Her iki kupada finale, birinciliğe doğru gidiyoruz. Ne mutlu bize ki, camiamızın verdiği büyük destekle buna aracı olduk. Kenetlendikleri için, bize destek verdikleri için bu yürüyüşü yaptık ve devam edeceğiz.
* Karar verici mekanizmalar, lütfen oynayacağımız maçları önceden belirlemesinler. Saha dışı etmenlerle oynayacağımız maça şu veya bu şekilde etki etmesinler. Özellikle istirham ediyoruz. Geçmişte bize yapılan aynı taç hataları kendilerine yapıldığında feryat edenlerin, bunu ana gündem maddesi yapmamasını dileriz.
* (Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Semih Özsoy'un '20 yıldır oynanan tiyatronun son perdesi' açıklamasına ilişkin) Bunun neresinden tutayım. Bunu dememek lazım. 20 yılda Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ın Bursaspor'un ve Trabzonspor'un aldığı şampiyonlukları lekelemek demek. Böyle bir şey olur mu? 20 yılda Fenerbahçe kaç şampiyonluk aldı? Bunu insan derken düşünür. 100 yıllık kulüpleriz. O zaman benim de aklıma geri kalan 80 yılda ne yaptıkları sorusu gelir.
* (Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'ın Galatasaray'ın Çaykur Rizespor maçıyla ilgili 'Galatasaraylı yöneticiler yönetse daha objektif olurlardı' açıklamasına ilişkin) Kendisi çok şey söyledi. Hiçbirine katılmıyorum. Söylediklerine ve ağızdan çıkana dikkat etmelerini söylüyorum. Camialar ve kitleler etkileniyor. Özellikle genç taraftarlar birbirine düşman oluyor. Ağzımızdan çıkan her sözcüğe dikkat etmek gerek. Belge ve bilgi olmadan afaki, hamasi, kendi taraftarına şirin görünecek söylemlerden kaçınalım. Bu toplumun, barışa, huzura ve sevgiye ihtiyacı var. Bizler sivil toplum örgütleriyiz. Bütün renkler bizim, herkesi kucaklamalıyız. Düşmanlıkla, komplo teorileriyle yürümememiz gerek.
* (Süper Lig'deki şampiyonluk yarışıyla ilgili) Şu anda üç takımın da şampiyonluk şansı var. Beşiktaş da şampiyon olursa tebrik ederim. Yeter ki herkes birbirine saygılı olsun.
* (Ligin 28. haftasında Fenerbahçe ile 1-1 berabere kaldıkları derbiyi yöneten hakem Ali Palabıyık'a eleştiri) Ali Palabıyık, benim 5 pozisyonumu üst üste vermiyorsa ben bunda iyi niyet aramam. Dış etken ararım. Bence bu normal bir davranış değil. Öyle bir hakem değil çünkü o. Bence dış etmenden dolayı 5 hatayı üst üste yaptı. İki hafta bekletip maça verdiler. 'Al sana, inadına' dediler. Bizim lehimize hata yaptığı iddia edilen iki hakemi bitirdiler. Bu kadar basit. Bizim aleyhimize hata yapanı inat olsun diye maça veriyorlar.
* (Çaykur Rizespor'un Galatasaray maçının kural hatası gerekçesiyle tekrarlanması talebine ilişkin) Gülümseyerek basın toplantısını kapatıyoruz.