Temelli, partisinin Diyarbakır İl Kongresi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Açlık grevindeki HDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Güven’i selamlayan Temelli “Tam 186 gündür Leyla Güven tüm dünyaya haykırıyor, sağır olmuş tüm kulaklara, savaştan ve zulümden başka bir şey bilmeyenlere, bedeniyle haykırıyor. Sadece Leyla Güven mi? Binlerce insan bedenleriyle açlık grevlerine yatarak barışın muhatabını işaret ediyor. ‘Tecrit bitsin’ diyor, ‘Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bitsin’ diyoruz” diye konuştu.
‘MUHATAP SAYIN ÖCALAN’DIR’
Duvar'da yer alan habere göre “Barışın bir muhatabı var, barışın muhatabını yok sayarak Kürt meselesini çözemezsiniz. Barışın muhatabını yok sayarak bu ülkeyi içinde bulunduğu cendereden çıkaramazsınız” diyen Temelli şöyle devam etti: “Bu ülkede barış istiyorsanız, demokratik bir yaşam istiyorsanız Kürt meselesini çözüme kavuşturmalısınız. Bu meselenin muhatabı da Sayın Öcalan’dır, o yüzden de bu tecrit kalkmalıdır. Kalkmazsa tüm ülke tecride mahkum olur. Nitekim öyle de olmuştur. Artık bu hukuksuzluğa son verme zamanıdır. Avukatları ve ailesi düzenli olarak Sayın Öcalan’la görüşmelidir. Bu yasal bir taleptir.”
‘GÖRÜŞÜLSÜN DEMEKLE OLMAZ’
‘DARBE MEKANİĞİNDEN BESLENDİLER’
“Eğer bir demokratik müzakere yolunun açılmasını istiyorsak, bu ülkeye barış ve demokrasinin gelmesini istiyorsak şimdi hep beraber annelerin sesine ses katma, Leyla Güven’in sesine ses katma, açlık grevinde, ölüm orucunda olanların mücadelesine güç katma zamanıdır. Hukuksuzluğa 4 yıl boyunca hukuksuzluk ve adaletsizlik eklendi. Bu ülke KHK’lerle yönetilmeye çalışıldı. Bu ülkenin tarihine, kültürüne, geleneğine, halkların bir arada yaşama iradesine uymayan bir rejim uyduruldu; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi. Darbe mekaniği çalışmaya devam etti. Darbe mekaniğinden beslenilmeye çalışıldı. Ortaya bir OHAL düzeni çıktı.”
‘YSK KARARLARINI TANIMIYORUZ’
‘BU SAYEDE TÜRKİYE 1 NİSAN’DA UMUDA UYANDI’
“Tüm Türkiye’ye seslendik; “Muş’ta, Malazgirt’te, Viranşehir’de, Şırnak’ta olana bakın” dedik. “Sesinizi yükseltin, herhangi bir yerde adaletsizlik varsa o orada kalmaz” dedik. “Her yere sirayet eder” dedik. Etti de. Şimdi İstanbul seçimleri yenilenecek. Tecride karşı, savaşa karşı, zulme karşı biz bir seçenek yarattık. Demokrasi ve barış seçeneği yarattık. ‘Gelin bu seçenekte yan yana duralım, bu AKP-MHP blokundan hep beraber kurtulalım’ dedik. 31 Mart’ta bunu başardık. HDP olarak tüm saldırılara, tüm düşmanlığa rağmen bu stratejiyi Türkiye’nin her yerinde başarıya ulaştırdık. Bu sayede Türkiye 1 Nisan sabahı umuda uyandı.”
‘BİR KEZ DAHA YENMEK İSTİYOR MUSUNUZ?'
SEÇENEK: DEMOKRASİ İTTİFAKI
“Biz Türkiye’ye bir kez daha bir seçenek yaratıyoruz. Demokrasi ittifakı seçeneğini yaratıyoruz. Bu seçenek kadınların, gençlerin, emekçilerin buluşacağı bir seçenektir. Bu seçenek çoğulcu, laik, demokratik bir cumhuriyetin seçeneğidir. Bu seçenek hep birlikte var edeceğiniz onurlu barışın seçeneğidir. Şimdi bu seçenekte buluşma zamanı. 23 Haziran sadece bir belediye başkanlığı seçimi değil, bir demokrasi referandumudur. O demokrasi referandumunda Türkiye halkları, toplumsal muhalefet tüm samimiyetiyle, mutlaka ama mutlaka buluşmalıdır. Bu buluşma gerçekleşirse belediye başkanlığı da, meclis üyeliği de kazanılır. Ama bunlardan öte Türkiye’nin demokrasi yolu açılır, barış yolu açılır, İmralı’nın yolu açılır. Gelin cesur olun, faşizm korkudan beslenir. Gelin bu korkuyu hep birlikte yıkalım. Gelin hep birlikte tecride ve savaşa son verelim.”