Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Star'da "Not ettik" başlığıyla yayımlanan yazısına "Kimin kiminle beraber olduğunu not ettik. Bütün benzemezlerin Erdoğan düşmanlığı ekseninde nasıl aynı cephede bir araya getirilebildiklerini not ettik" ifadesiyle başladı.
Metiner şöyle devam etti:
Her konuda konuşan, yağıp gürleyen ey zat-ı na-muhterem, sen niçin çıkıp konuşmuyorsun? YSK kararı konusunda herkes safını belirledi. Sen niye susuyorsun? Ey Reis’in sayesinde elde ettikleri itibarla caka satan zat-ı muhteremler! Sizin hiç görüşünüz yok mu? Sırası gelince mangalda kül bırakmazsınız. Tafranızdan yanınıza kimse yanaşamaz. Söyleyecek sözünüz mü yok, yoksa tavır koyacak yüreğiniz mi? İmamoğlu’nun bir işaretiyle tavır koyan sanatçılardan ibret alın. Onlar kadar yürekli değilseniz size bahşedilen o koltuklarda oturmamak gibi bir onurlu davranışı sergileyebilirsiniz değil mi?
Sahada görünmezsiniz. Risk almazsınız. En fenası bir zorluk anında ya çark edersiniz ya da susma yolunu tercih edersiniz. Ama nimetlerden en iyi biçimde yararlanmasını bilirsiniz. Nimette en önde, ama külfette yoksunuz. Kaç gündür bekliyorum nasıl tavır koyacaksınız diye! Heyhat! Bakıyorum da derin suskunluğa gömülmüşsünüz. Sebebi ne ola ki? İnandığım gibi konuşursam itibarlı konumumdan olurum diye mi? Öyleyse yazıklar olsun kalıbınıza! Aydınlığınıza da, siyasetçiliğinize de, akademisyenliğinize de, sanatçılığınıza da yuh olsun! Öyle değil diyorsanız, bugün Reis’in yanında durmayacaksınız da ne vakit duracaksınız? Yüreği olmayandan adam olmaz. Bir makam için olduğundan farklı görünenden de.
Bu mu hak, hukuk, adalet anlayışınız? Demek ki ‘stratejik derinlik’ dediği şey buymuş hazretin! Ha İmamoğlu ha Davutoğlu! Erdoğan karşıtlığına yaslanan o kör öfkenizin ve hırsınızın sizi sürüklediği çukuru not ettik.
Bizim mahallenin bazı ‘İslamcı’larının ‘Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır’ hadisi üzerinden içerideki iflah olmaz Erdoğan düşmanlarına ve dışarıdaki efendilerine çaktıkları selamı da not ettik. ‘Güçlüyken güçsüzleri ezme yoluna gittiğimiz’ ithamı üzerinden kardeşlik hukukuyla bağdaşmayan haksızlıkları üzerimize boca edenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Sahi kime haksızlık etmişiz?
Sandıkta oyları hileyle gasp edilen, haksızlığa uğrayan biziz! Hak ettiğimiz bir makamın gaspına karşı çıkmak ne zamandan beri haksızlık sayılıyor? Hem haksızlığa uğrayacaksınız hem de haksızlık yaptığınız ithamına maruz bırakılacaksınız, e pes vallahi! Bunun adına yavuz hırsızlığın ötesinde zulüm derler, zulüm...
SÖZÜN ÖZÜ: ’YSK’nın kararını not ettik’ deyip Erdoğan Türkiye’sini tehdit eden üst aklın temsilcisi ABD ile bir safta hizalananların kaffesini biz de önemle not ettik."