Festivalin açılış gecesinde, Rusya’nın en önemli ödüllerinden biri olan ‘Ulusal Kültür Mirası’ ödülüne sahip olan Şef Spivakov “Büyük bir geleneği devam ettiriyoruz. Bu gelenek yüzden fazla yıl önce Rusya’nın çok saygı duyduğu büyük vizyon sahibi bir adam tarafından başlatıldı. Büyük bir vizyona sahipti ve o Atatürk’tü. O zamanlar Sovyetler Birliği’nin çok iyi bir dostuydu. Yüz yıldan fazla bir süre önce, Atatürk, Dmitri Şostakoviç ve David Oistrakh’ı Türkiye’ye davet etmişti. Yüzden fazla bir yıl sonra biz hala bu mükemmel müzik yapma fikrini devam ettiriyoruz. Çünkü müzik aşktır. Müzik saldırganlık değil, güzelliktir” dedi.
‘BAĞIMSIZLIK TÜRKİYE’NİN KARAKTERİDİR’
‘ÜNLÜ TÜRK VE RUS SANATÇILARININ BULUŞMASI İYİ BİR FİKİR’
‘ÜLKELER ARASINDAKİ DOSTLUĞU KORUMAK ADINA BU TÜR ORGANİZASYONLAR ÇOK ÖNEMLİ’
Açılış gecesinde, Soprano Anna Aglatova, Türk ve Rus dostluğunun önemine işaret ederek “Bu dostluk sadece müzik ile ilgili değil aynı zamanda kültürle de ilgili. Ülkeler arasındaki dostluğu korumak adına bu tür organizasyonlar düzenlenmesini çok güzel buluyorum. Umuyoruz ki, seneye de bu tür davetler düzenlenecektir. Fazıl Say ile çalmaktan çok memnun olduk. Moskova Bolşoy Tiyatrosu’nda opera sanatçısı Murat Karahan ile birlikte sahneye çıkmıştım. Onunla yine aynı sahnede buluşmak isterim” diye söyledi.