CHP'li Ekrem İmamoğlu, 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi ama YSK, 'sandık kurullarının kanuna uygun oluşturulmadığı' gerekçesiyle seçimi iptal etti.
Birgün'den Berkant Gültekin'e konuşan İmamoğlu, YSK'nın iptal kararını, kısa süren başkanlık sürecini ve yeniden başlayan seçim maratonunu değerlendirdi.
Mazbata işlerinin uzadığı günlerde YSK'ya güven duyduğunuzu söylemiştiniz. O YSK, kendi içtihatlarını yok sayarak seçimleri iptal etti. 23 Haziran seçimlerinde YSK’ya karşı tutumunuz nasıl olacak?
Bana YSK ile ilgili 'Güveniyorum' cümlemi kurdurtan, YSK’nın o sabah çıkıp bizim verilere yakın veriler açıklaması ve bizi önde göstermesiydi. Elbette bu bende bir güven doğurdu. Ama birçok açıklamamda da şunu söyledim; “Süreci tedbirli ve temkinli bir şekilde takip ediyoruz." Yani dile getirdiğim güvene, bir şerh koymuştum. Gelinen durum çok acı. Demokrasiye vurulan bir darbe. Yedi isim (İptal yönünde oy veren YSK üyeleri), Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak yazılacaktır. Bu çok net. Türkiye’mizin kurumlarını kaybetmek beni elbette üzüyor. 31 Mart gecesi Anadolu Ajansı’nı kaybettik, artık yok hükmündedir. İçindekiler değişip, gerçek ajans mantığıyla hareket edeceği güne kadar bizim için yok hükmündedir. Şu anda da YSK’nın bugünkü pozisyonu, ona konunun gitmeyeceği şekilde tüm tedbirleri alma sorumluluğunu bize yüklemiştir. Hatta ben Adil Seçim Platformu diye, geniş katılımlı bir ortam yaratma çabasını arkadaşlarımla paylaştım. Kaldı ki, bazı duyurularımızı yapmadan, kimi kurumlar ve kuruluşlar harekete geçti. Başta Baro olmak üzere. Görüyorum ki on binlerce insan katkı sunacak. Şu an artık iş, bir demokrasi mücadelesine döndüğü için YSK’ya biz çok fazla iş bırakmayacağız.
'KORKU DUVARLARI YIKILDI, İNSANLAR KONUŞMAYA BAŞLADI'
YSK’nın seçim iptalinin ardından boykot seçeneğini düşündünüz mü? Hangi faktörler üzerinden karar verdiniz?
'YAZILI BİR METİN YOKTU, DUYGULARIMI ANLATTIM'
İptal kararının ardından yaptığınız açıklama, yeni bir umut rüzgârı başlattı. Özellikle sanatçılara yaptığınız çağrı dikkate değer bir karşılık buldu. Pek çok sanatçı sloganınızı paylaşarak destek mesajı iletti. Toplumun bu reaksiyonu, sizin için ne anlam ifade ediyor?
'31 MART GÜNÜNDEN MİSLİYLE ÖNDEYİZ'
23 Haziran ile 31 Mart arasında ne gibi bir fark olacak? Seçmenin bu kez nasıl bir ruh haliyle sandığa gideceğini düşünüyorsunuz?
Bu sürecin psikolojisini iyi yönetmek zorundayız. Nasıl yönetileceğini iyi biliyorum. Burayı biraz açmak isterim. Şöyle ki, mutlaka ve mutlaka biz gerçek dilimizden asla vazgeçemeyeceğiz. Uzlaşmacı, pozitif, herkesi kucaklaştıran, hiç kimseyi ayrıştırmayan, her siyasi partiyi, her siyasi partiye oy veren insanı bu sürecin işine dahil eden; İstanbul İttifakı diye tanımladığım o tarife uyan bir anlayışla kampanyayı yönetmeliyiz. Ama yanına mutlaka demokrasi mücadelesini koymalıyız. 18 günlük süreçte, Büyükşehir Belediyesi’nde gördüğümüz zafiyetleri, orada oluşmuş atmosferi de biz topluma anlatacağız. Çünkü bizim topluma şeffaflık sözümüz var. Yönetime geldiğimizde onu hissettirmiştik, şu anda da onu hissettireceğiz. Ben YSK’nın kararını yok hükmünde saydığım için, sokaklarda toplumun seçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak gezeceğim. Ben İstanbul’un seçtiği kişiyim.
23 Haziran sonuçlarına dair sayısal bir tahmininiz var mı?
Bir oyla kazanacakmış gibi çalışmak zorundayız.
'KİM ADAY OLACAKSA ONUNLA KONUŞURUM'
Bu süre zarfında, iktidar kanadıyla bir temas düşünüyor musunuz? Ya da bir çağrıda bulunacak mısınız?
Yine sonuçların tanınmaması konusunda endişeli misiniz?
Biz o şansı vermeyeceğiz. Adil Seçim Platformu dediğim o anlayış, yüz binlerce, hatta belki milyonlarca insanın katkı sunduğu bir seçim süreci, YSK’ya o şansı vermeyecek.
'ÖZGÜRLÜĞE, KUCAKLAŞMAYA, HUZURA, TOPLUMSAL BARIŞA İHTİYACIMIZ VAR'
Kampanyanızda gönüllüler önemli bir yer teşkil etti. Onlara bir mesajınız var mı?
'ÜST YÖNETİM TAMAMEN PARTİZANLAŞMIŞ'
İBB’de görev yaptığınız kısa sürede belediye sizi en çok şaşırtan, en fazla garipsediğiniz şey neydi?
'İBB, SADECE TASARRUFLA 7 MİLYAR TL KAZANABİLİR'
Belediyeden bazı dosyaların çıkarıldığı, gizlendiği söyleniyordu. Siz de israfa dair tespitler yaptığınızı beyan ettiniz. Bunun boyutlarıyla ilgili ne söyleyebilirsiniz?