Anayasa ve kanunlar yasama üyesi olmanın sağladığı dokunulmazlığın hukuki korumasına sığınarak, bir kimseye suç işleme ve yargı organı mensuplarına hakaret etmesi serbestisi tanınmadığı vurgulanarak şöyle denildi:
"Kuşkusuz tüm yüksek mahkeme kararları gibi, Yüksek Seçim Kurulu kararları da hukuki açıdan tartışılabilir ve eleştirilebilir. Hukuki çerçevedeki bu tartışma ve eleştiriler hukuka katkı sağlayacağı için yararlıdır. Ancak hakimlerin verdikleri kararlar nedeniyle kişisel olarak hedef gösterilmesi ve itibarsızlaştırılması kabul edilemez. Bu itibarla, tahammül sınırlarını aşan, içeriği kişilik haklarına açıkça saldırı ve suç oluşturan, kişileri hedef gösteren, kurumları ve seçim sistemini itibarsızlaştırma amacı güden ve bu suretle vatandaşların adalete ve demokrasiye olan inancını sarsan itham ve söylemlerden sorumlu her vatandaş gibi kaçınılması gerekir.
Anayasa'nın 79. maddesine göre, Yargıtay ve Danıştay Genel kurullarının kendi üyeleri arasından, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile gizli oy ile seçilen meslek mensuplarından oluşan Yüksek Seçim Kurulu; geçmişte olduğu gibi bugün de seçimlerin dürüstlük içerisinde yapılmasını temin etmek için bağımsızlık ve tarafsızlık ilkleri doğrultusunda, baskı, yıldırma, iftira, hakaret ve tehdit kampanyalarından etkilenmeksizin görevini yapmaya devam edecektir."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal etmesinin ardından, 7 Mayıs 2019 salı günü, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada "Madem bir kez daha yenilemek istiyorsunuz diyorum ki o YSK’daki çetelere, istediğin kadar yap biz bu seçimden galip çıkacağız. O 7’li çeteye söylüyorum, gücünüzü nereden alırsanız alın, hiçbir şekilde sizin gücünüz bizi etkilemez çünkü biz gücümüzü halktan alıyoruz. Saray’dan güç alanlar bir gün hesap verecektir" diye konuştu.