Türkiye'nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi'nin Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland, 31 Mart'taki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimini iptal eden YSK'nın kararının, ‘seçmenlerin güvenine ciddi şekilde zarar verecek potansiyele sahip olduğunu’ belirtti.
Ardından AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn tarafından yapılan ortak açıklamada YSK kararının gerekçesi sorgulandı ve yeniden seçim için uluslararası gözlemci talebi dile getirildi.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türk yetkililerin seçimleri yenileme kararının şeffaflıktan uzak ve anlaşılmaz olduğunu açıklarken, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Türkiye raportörü Kati Piri ise iktidar partisinin YSK’ya seçimlerin yenilenmesi için baskı uyguladığını ifade etti.
“Bu konuda, AB ve ABD’nin çoktandır demokrasi, insan hakları ve ifade özgürlüğü alanında hakemlik rolünü üstlenmiş olduklarını belirtmek gerekir. AB’nin Türk yetkililerin seçim ve sonuçları ile ilgili kararına müdahale etmeleri yeni bir durum değil. Bu sadece Türkiye’de olan bir şey de değil, fiilen AB ve Batı’nın kendi çıkarlarını desteklemeye meyilli oldukları tüm bölgelerde oluyor. Eğer AB ve ABD’nin bir bölgede çıkarları varsa, Batı’ya göre kendi çıkarları ile örtüşmeyen tüm olaylar, aynı Türkiye’de olduğu gibi eleştiriliyor” diyen Dolgov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ülkelerin yaptıkları duyurularla kendi içlerinde olup bitenler arasında önemli farklılıklar görüyoruz. AB bir taraftan şu veya bueylemin demokratik olup olmadığını belirleyen bir yapının yükünü üstlenirken, diğer taraftansa Avrupa ülkelerinde sıklıkla buna uyulmadığı görülüyor.”
Türkiye’deki genel durum ve AB’den gelen eleştiriler ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dolgov, bu siyasi konuların Türkiye’niniçinde çözülmesi gerektiğine dikkat çekti:
Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Uzak ve Ortadoğu Merkezi Başkanı Vladimir Fitin ise Sputnik’e demecinde AB’nin bu durumda kendi ilkelerini Türkiye’ye de yaymaya çalıştığını savundu.
Fitin, “AB’nin eleştirileri birkaç yıldır geleneksel bir hal almış durumda. İstanbul’daki seçimlerin yenilenecek olmasını onlar öncelikle çok uzayan Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin devam etmesine izin vermemek amacıyla kullanıyorlar. Onlar, AB üyeliğine aday olan ve AB’ye katılma konusundaki büyük arzusunu birçok kez dile getirmiş olan Türkiye’nin birliğin içindeki başlıca şartlara ve taleplere uygun hareket etmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bu nedenle AB’de kabul görmüş tüm ilkeleri Türkiye’ye da yayıyorlar” diye konuştu.
“Türkiye’de uzun yıllardır başta Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidarda olan AKP için, ülkenin Ankara, İzmir ve en önemlisi İstanbul gidi büyük kentlerinin yönetme hakkını kaybetmesi büyük ve beklenmeyen bir darbe. Dolayısıyla bu parti tüm gücüyle rakipleriyle mücadele ederek, İstanbul’un bir AKP temsilcisinin yönetiminde kalmasını sağlayacak şekilde onları yenmek.”
Çeviren: Erkan Kurtuluş