İlerleme Partisi (Progress Party) mensubu olan Listhaug, ulusal yayın kuruluşu NRK’ya yaptığı açıklamada, “İnsanların sigara ve içki içmesine, istediği kadar kırmızı et tüketmesine izin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Otoriteler bilgi vermekten hoşlanıyor olabilir ama insanlar neyin sağlıklı neyin sağlıklı olmadığını zaten gayet iyi biliyorlar” dedi.
'İNSANLARA NASIL YAŞAYACAKLARINI SÖYLEYEMEM'
Listhaug, “Ahlak polisi olmayı planlamıyorum ve insanlara hayatlarını nasıl yaşamaları gerektiğini söylemeyeceğim. Bunun yerine, onların tercihlerini şekillendirecek bilgiye ulaşmaları konusunda yardımcı olmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
'GÖREVİ KONUSUNDA BİR FİKRİ YOK GİBİ'
Listhaug’un bu çıkışı eleştiriyle karşılandı.
Norveç Kanser Derneği Genel Sekreteri Anne Lise Ryel, “Halk sağlığının gerçekten ne anlama geldiği ve bu alanda görev yapan bir bakanın görevinin ne olduğu konusunda pek fazla fikri yok gibi görünüyor. Pek çok insan bu fikre katılabilir. Bu halk sağlığını on yıllarca öncesine geri döndürebilir” dedi.
İLK KEZ TARTIŞMA YARATMIYOR
Sylvi Listhaug, Göç ve Adalet Bakanlığı görevlerini yürüttüğü sırada da buna benzer pek çok çıkışla gündeme gelmişti.
‘Terör olaylarına’ karışan kişilerin pasaport ve vatandaşlık haklarının geri alınması gerektiğini savunan Listhaug, gelen tepkiler üzerine istifa etmişti.
Kadınların günlük yaşamda maruz kaldığı cinsel tacize dikkat çekmeye çalışan #MeToo kampanyasını da eleştiren Listhaug, ‘gerçek problemleri gündeme getirme konusunda başarısız olduğunu’ savunmuştu.