Geçen yıl Ferizli ilçesinde yaşayan iki çocuk annesi 35 yaşındaki Serpil Bağa, kanama ve ağrı şikayeti ile Sakarya Kadın Doğumevi’ne başvurdu. Burada yapılan kontrollerde genç kadının yumurtalıklarından birinde tümör bulunduğu ve tümörün yumurtalıkla birlikte alınması gerektiği söylenerek, Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yönlendirildi.
Burada takip ve kontrollerine başlanan genç kadına 3 buçuk ay boyunca kan tahlili, tomografi, ultrason ve genetik tahlilleri yapıldı. Eylül ayında ise genç kadında hamilelik ya da rahim kanserlerinde yüksek çıkan kandaki Beta HCG hormonu yüksek çıktı. Bunun üzerine genç kadının doktoru Beta HCG hormonunu hamilelik olarak değerlendirmeyerek ve bu yönde herhangi bir kontrol yapmayıp, bu ani yükselişin kanserli bir hücreden kaynaklandığını belirterek kemoterapi uygulanmasına karar verdi.
Serpil Bağa 19 Eylül 2018 tarihinden itibaren 1 yıl olmak kaydıyla kemoterapi tedavisine alındı. Aralık ayı sonuna kadar kemoterapi tedavisi gören ve kanser ilaçları kullanan Bağa, kendisinde tedavinin hiçbir yan etkisinin olmadığını, hatta göğsünden süt geldiğini söylemesine rağmen onkoloji servisi doktorları bunun normal olduğunu ve kanser ilaçlarının hormonlarda dalgalanmaya sebep olabileceğini söyleyerek, endişelenecek bir durum olmadığını ifade ettiler.
‘HİÇBİR YERİM AĞRIMAZKEN KEMOTERAPİ TEDAVİSİ GÖRDÜM’
'Hastalığın bitti, silindi, sen kendin kurtulduğuna bak, geçmiş olsun' dediler. Bu kadar ucuz muydu yani. Sevineyim mi, üzüleyim mi ben de bilmiyorum, şu an çocuklarıma mı üzüleyim, kanser olmadığıma mı sevineyim, hangi duyguyu yaşayacağımı bilmiyorum. Kimseye güvenemiyor, doktora gidemiyorum. Benim hiç başım bile ağrımazken kemoterapiye soktular, yani hiçbir yerim ağrımazken kemoterapi tedavisi gördüm."
‘İNŞALLAH CEZA ALIRLAR’
Serpil Bağa, “Düşük yaptıktan sonra tahlillerim temiz çıktı. Burada da bir doktora çıktım ama tabii yaşadıklarımdan sonra güvenemedim ve Çapa’ya gittim, orada da her şey temiz çıktı, tahlillerim güzel çıktı. Ama onların ben ceza almasını canı gönülden istiyorum. Allah’ım bana yaşattıklarını onlara da yaşatsın, inşallah ceza alırlar” diye konuştu.
‘HAMİLELİK TESTİ YAPILMADI’
‘İKİZ BEBEKLERİMİZİN HABERİNİ ALMAK YERİNE, EŞİME KANSER TEŞHİSİ KONULDU’
Eşinin sağlıklı bir birey iken doktorların ihmali üzerine kanser teşhisi konulduğunu ve hukuki süreci başlattıklarını belirten Muhammet Bağa, "Tedavinin nasıl gittiğini sorduğumuzda önümüzde daha uzun bir sürecin olduğunu söyledi doktor ve 3 ay sonra PET filmi verdi. Eşim PET çekildi ve filmi inceleyen doktor bir iyi bir de kötü haberinin olduğunu söyledi. Kanserin vücuda dağılmadığını ve rahimi ise büyük bir kitlenin doldurduğunu, bunu bir an önce ameliyat olun diye söylendi. Bizde araştırdık ve farklı bir doktor bularak ona randevu aldık, randevuya 2 gün kala eşim evde rahatsızlandı.
Hamileymiş, ikiz bebeğimiz varmış, onları düşürdü. Daha sonrasında Korucuk’a giderek doktora eşimin hamile olduğunu ve yaşadığımız olayları anlatarak nasıl farkına varamadıklarını sordum.
Engelli oğlumuz var, onu başkalarına bırakıp 3 ay boyunca her gün eşimi hastaneye kemoterapi tedavisi için kilometrelerce yol götürdüm. Kemoterapi esnasında eşim ilaçlar aldı, insanlar yanına gelemedi, onun psikolojisi. Kemoterapi aldı diye kanser olduğunu duyanlar ve farklı farklı şeyler diyenler oldu, eşimin morali bozuldu. Şuan da bile bazen düz yolda biraz yürüdükten sonra nefesi kesiliyor. Ben hukuki bir süreç başlattım, inşallah suçlular cezalarını bulur” ifadelerini kullandı.
‘TÜRK YARGISINA GÜVENİMİZ TAMDIR’
İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SORUŞTURMA BAŞLATTI
SAÜEAH Korucuk Kampüsü’nde yaşanan olayda kanser tedavisi gören ve bu sırada hamile olduğu anlaşılamayan anne Boğa, biri kız diğeri ise erkek olan ikiz bebeklerini düşürdü. Aile olayı yargıya taşırken, Sakarya İl Sağlık Müdürlüğü’nden de konuyla ilgili açıklama geldi. Sağlık Müdürlüğü’nün açıklamasında, “Yargıya intikal eden olayla ilgili olarak Sağlık Müdürlüğü olarak muhakkik tayin ederek inceleme ve soruşturma başlatıldı. Konuyla ilgili bir rapor hazırlanacak. Sonuca göre gerekli işlemler yapılacaktır” denildi.