‘İktidarın dili MC Hükümetlerini anımsatıyor’

Hukukçu Murat Keçeciler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün kürsü konuşmalarının tabanına güvence vermek amaçlı olduğunu söylerken “Bence aslında o da seçimin yenilenmesini istemiyor ama ‘bakın sonuna kadar uğraştım’ demesi gerekiyor” diye konuştu.

'BAHÇELİ GAME OF THRONES’DAKİ ‘GECE KRALI’ GİBİ'

RSFM’de Ahu Özyurt’un sunduğu Fotoğrafın Tamamı programına iç ve dış gelişmeleri yorumlayan Keçeciler, “Ankara’nın kaybedileceği belliyken, İstanbul gibi % 13 Kürt oyu olan bir seçimi kazanabilme iddiası gerçekçi de değildi. Sayın Binali Bey de bunu fark ettiği andan itibaren kampanyasını partiden ayırmaya çalıştı. Kürt seçmene yönelik mesajlar vermeye çalıştı” dedi.

Keçeciler şöyle devam etti:

“Cumhur İttifakı’nın o dönemde ve hala kullandığı dil tehlikeli bir dil. Çubuk saldırısında da bu etkiliydi. Ben bunu 1. Milliyetçi Cephe hükümetinin dili olarak görüyorum. Yani 80 öncesinde kalmış bir retoriğin ayağa kaldırılmasıydı. Game of Thrones’da ‘Gece Kralı’ diye bir karakter var. Ben onu sayın Devlet Bahçeli’ye benzetiyorum. Kendisi Türkiye’nin 80 öncesi retoriğini ayağa kaldırma arzusunda bir dil benimseyerek Ak Parti’yi de buna mecbur kılan bir hale getirmiş durumda”

AK Parti’nin başarılı ve ayakları üzerinde duran kariyer sahibi bir kadına, MHP’yi ise ona sürekli eziyet eden dayakçı kocaya benzeten Murat Keçeciler, “Ne zaman bırakacak, hala niye tahammül ediyor diyoruz ama o da bir türlü bırakamıyor. Ak Parti’yi de kendi içindeki siyaset yapıcıları dehşet içinde bırakacak bir dile doğru savuruyor” dedi.

‘ARKA KORİDORDA HERKES AYRI SÖZ VERİYOR’

S-400 ve F-35 krizinde ABD’nin Kongre’den Beyaz Saray’a kadar ayrı dili kullandığına ve tavrının baştan beri aynı olduğuna dikkat çeken Hukukçu Murat Keçeciler, “S-400 meselesi sizi isteseniz de istemeseniz de NATO yükümlülüklerinizle bağlı bir noktaya taşıyor. Ama siz ‘damadı yollarım, backchannel diplomasisi kullanırım, Trump’u ikna ederim derseniz’ bu yürümüyor. Zaten arka kapı diplomasisindeki aktörlerin de her biri kimle görüşüyor, kime ne sözler veriyor, bunları bilmiyoruz. Bu, istisnai kullanılması gereken bir yolken şimdi genele şamil etmiş durumda. Ama mesela Rusya olaya ticari olarak baktığı için ‘aldım ama yerleştirmedim, ya da kullanıma açmadım’ derseniz Rusya’nın buna çok büyük bir itirazı olur mu? Sanmıyorum. Zaten radar ve uydu sistemini de kurmazsanız S-400’ler en fazla 60 km2lik bir alanı koruyor” dedi.

Keçeciler, ABD’nin Türkiye’ye Brunson krizinden beri istediği şartları dayattığını ve Türkiye’nin ise kendi koşulları ile oyun kuramadığını belirtirken, ekonominin bir krizi daha kaldıracak gücünün olmadığına dikkat çekti.

'CUMHURBAŞKANI İKİ GÜÇ ARASINDA KALDI'

Yayına telefonla katılan gazeteci ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in iletişim danışmanı Murat İde de Erdoğan’ın Ankara’da iki güç arasında sıkıştığını söyledi. İde şöyle konuştu:

“Parti kaynaklı kıdemli isimler seçimin kabul edilmesini isterken, Beştepe’deki danışman kadrosu, Hazine Bakanı, aile çevresi bu seçimin tekrarlanmasını istiyor. Bu grup bu ekonomik güçten vazgeçmek istemiyor ve her durumda İstanbul seçimini kazanabileceği yönünde bilgi ile donatıyor. İlk grup ise İstanbul seçiminin tekrarlanması halinde seçmenin partiye büyük bir fatura çıkarabileceğini, genel seçimlerde de hesap sorabileceğini söylüyor. Büyük risk olduğunu düşünüyorlar” dedi.

‘BU KADAR MESAJ VARSA SORUN DA VARDIR’

Murat İde seçimin tekrarlanmasının yaratacağı ekonomik ve diplomatik atmosferin çok ağır bir bedeli olacağını söyledi. FETÖ bağlantılı isimlerin kaos beklentisinin olduğunu belirten İde, Cumhur ittifakında, hem Bahçeli’den hem de Erdoğan’dan ard arda güven tazeleme ihtiyacını da “Bir ilişkide bu kadar mesaj veriliyorsa bir sorun vardır. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz”  diyerek yorumladı.