Dolmabahçe Rotary ve Kastamonu Rotary kulüplerinin daveti üzerine geldiğimiz Kastamonu’da, Küre yakınlarındaki İstiklal Yolu’nda yürüyüş yaptık. Kurtuluş Savaşı’nın kilometretaşı olan, kağnılarla Sovyet cephaneler taşınan ve nice kahramanın geçtiği yoldaydık. pic.twitter.com/rolcUPm26V
— Elif Sudagezer (@elifsudagezer) 27 Nisan 2019
‘DOST ÜLKE RUSYA’YA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM’
Törende Uluslararası Rotary 2420. Bölge Guvernoru Sayın Hasan Akbayrak konuşma yaptı. Akbayrak “Sevgili Atamızın evlatları olarak onun izinden yürümenin mutluluğunu yaşıyoruz. Muhteşem bir kurtuluş savaşının önemli temel taşlarından, en önemli desteklerinden biri, tarihimizin önemli bir parçası olmasına rağmen benim bile son zamanlarda öğrendiğim ve Türkiye’nin çok da bilmediği bir gerçeği, iki ulus arasındaki muhteşem gönül bağını, desteği bir kez daha burada yaşayabilmenin, yaşatabilmenin, bu bilinci yeniden yaratabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dost ülke Rusya’ya, Atamızın liderliğine, onun güzel gönlüne ve ideallerine inandıkları için onlara şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
‘İNEBOLU, KURTULUŞ SAVAŞI’NDA CEPHANELERİN GEÇİŞ GÜZERGAHI OLDU’
Törende konuşma yapan yerel tarihçi Mustafa Fakazlı ise “Tarih boyunca İnebolu, Orta Anadolu’nun dış dünyaya açıldığı bir çıkış ve giriş kapısı olmuş. Osmanlı zamanında 1860 yılından, Rusya’ya tuz göndermek üzere Çankırı’dan buraya ilk yol yapılmış. Yine İnebolu, Kurtuluş Savaşı sırasında en çok kullandığımız, bütün askerlerin lojistiğinin temin edildiği bir yol olmuş” ifadelerini kullandı.
Sovyet cephanelerinin taşındığı İstiklal Yolu’yla ilgili de konuşan Fakazlı “1907 yılında tamamlanan bu yıl, daha sonra Kurtuluş Harbi yıllarında kağnılarla bütün Rusya’dan, İstanbul’dan, Trabzon’dan gelen, mahalli olarak satın alınan silah ve cephanenin kağnılarla taşındığı yol güzergahıdır. Tam da bu sırada Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ‘gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da’ lafı bu olayı anlatmaktadır” dedi.
‘İNEBOLU OLMASAYDI TÜRKİYE OLMAZDI'
Kurtuluş Savaşı’nın temelinin atıldığı Atatürk’ün Samsun’a çıkışına dair bilgi de veren Fakazlı “Atatürk, İstanbul’dan 16 Mayıs 1919’da çıkıyor, çok fırtınalı bir havada öğleden sonra Karadeniz’e çıkıyorlar. Atatürk İnebolu’ya çıkmak istiyor ama çıkamıyorlar. Eğer İnebolu’ya çıksaydı, biz bugün Samsun yerine İnebolu diyecektik. Bizim anlatmaya çalıştığımız, hep içini doldurduğumuz buradaki yaşanmışlıklar, hikayelerde bunu hep beraber ortaya koyduğumuzda İnebolu’nun gerçek değeri herhalde anlaşılacaktı” diye konuştu.
Atatürk’ün Lenin’e yazdığı mektubun yıldönümünde gerçekleştirilen panelin gündemi, Denizdeki Kuvay-ı Milliye ve İnebolu. E. Amiral Cem Gürdeniz, Rusya Büyükelçiliği Başkatibi Aleksandr Sotniçenko, Tarihçi @MehmetPerincek eski MV Kemal Anadol ve Dr. Orhan Çekiç konuşma yapacak. pic.twitter.com/TlwadWs9m4
— Elif Sudagezer (@elifsudagezer) 26 Nisan 2019
Fakazlı “Atatürk buraya geldiğinde dışarıya çıkamayınca kendi kendine diyor ki ‘günün birinde gelirim, söz’. Çünkü İnebolu’nun ne yaptığını da biliyor. Daha sonra davet üzerine Atatürk 25 Ağustos 1925’te İnebolu’ya geliyor. Bir gün için geldiği İnebolu’da 3 gün kalıyor. Türk Ocağı binasından şapka inkılabını başlatıyor. İnebolu’nun kahramanlıkları tabii, karşılıksız bırakılamazdı. 26 Mayıs 1924 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilk defa ve sonrası da olmayan beyaz şeritli istiklal madalyası bir ilçeye veriliyor. Bu ilçe, İnebolu’dur. Buraya gelip İnebolu’ya teslim ediliyor. Hala onu saklıyoruz. Onunla da gururla övünüyoruz. Amiral Cem Gürdeniz’in bir yayınını izledim. Orada diyor ki, ‘İnebolu olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmazdı’ sözüne sonuna kadar katılıyorum” diye ekledi.