Ayrıca haberde, Çin'in nükleer kapasitesini ilk kez yeni bir anlaşma kapsamına almanın yanı sıra Pekin'in stratejik askeri kabiliyetlerini teyit etmenin de bu çalışmalar çerçevesinde amaçlandığı öne sürüldü.
Hazırlık çalışmalarının henüz başladığı ifade edilirken, bu tür anlaşmaların müzakerelerinin yıllar aldığı ve Beyaz Saray'da ilk döneminin bitmesine iki yıl kalan Trump'ın, Çin ve Rusya ile gerginliği tırmandırdığı bir ortamda bu çabasını sonuçlandırabileceği konusunda şüpheler olduğu belirtildi.
Haberde, isminin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir ABD'li yetkilinin, "Başkan'ın talimatı, daha kararlı, daha çok silahı içine alan ve sadece Rusya'yı da kapsamayan bir silahlanma kontrolü anlaşması üzerinde çalışmamıza yöneliktir." ifadesini kullandığı aktarıldı.
Yetkilinin, bu anlaşmanın Soğuk Savaş zihniyetini yansıtmayacak bir şekilde hazırlanmaya çalışıldığına dikkat çektiği ifade edildi.
Bu tür bir anlaşmanın ABD, Çin ve Rusya açısında çok büyük bir diplomatik başarı olabileceğine işaret edilirken, Trump'ın silahlanma ile ilgili attığı adımlar ve zaman zaman kullandığı ifadeler ise kafaları karıştırdı.
Rusya ile 1987'de imzalanmış olan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşmasından çekilen ve Çin ile imzalanan ticaret anlaşmalarından çekilirken Pekin'le ticaret savaşının eşiğine gelen ABD yönetiminin, bu küresel rakiplerini yeni bir silahlanma kontrol anlaşması için masaya nasıl oturtacağı merak ediliyor.
Trump, "Biz, Rusya ve Çin, nükleer dahil yüzlerce milyar dolarlık silahlar yapıyoruz ki bu gülünç" ifadesini kullanmıştı.
Geçen yıl mart ayında da Twitter hesabından silah yarışına değinen Trump, silahlanmanın kontrol edilemez bir hal almaya başladığını ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bu konuda müzakere yapmak istediğini belirtmişti.
Trump, aralık ayında ise Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile silahlanmayı durdurma konusunda masaya oturabileceğini kaydetmişti.