Lavrentyev, “Türk dostlarımızla ılımlı muhalifler orada (İdlib) geriye kalan teröristleri yok etme çalışmalarını yerine getiremedi. Onların (Heyet Tahrir Şam militanları) bu toprakların büyük bölümünde kontrol sağlamış olabilmeleri, elbette ki pek çok soru işaretine ve bizde büyük bir hayal kırıklığına yol açıyor” dedi.
Putin’in Suriye Özel Temsilcisi şöyle devam etti: “Rusya ve Türkiye liderlerinin geçtiğimiz senenin eylül ayında Soçi’de anlaşmaya varmalarının (Soçi Mutabakatı) üzerinden yeterince uzun bir zaman, neredeyse altı ay geçmiş olması, bizi İdlib’deki durum konusunda özel olarak endişelendiriyor."
Şu anda İdlib topraklarının neredeyse tamamının Heyet Tahrir Şam militanlarının denetiminde olduğunu ekleyen Lavrentyev, “Heyet Tahrir Şam dediğimiz aslında El Nusra Cephesi’nin yeniden biçimlendirilmiş hali” vurgusunu yaptı.
‘TÜRKİYE’NİN GÜVENLİ BÖLGE İSTEĞİNİ BİLİYORUZ, BÖYLE BİR BÖLGENİN OLUŞTURULMASINA KARŞI DEĞİLİZ FAKAT OLUŞTURULMASI HALİNDE BU BÖLGE SURİYE HÜKÜMETİNİN KONTROLÜNDE OLMALI’
Putin’in Özel Temsilcisi, basın toplantısında Türkiye’ye ilişkin aldığı bir soru karşısındaysa Rusya’nın Suriye-Irak sınırında güvenli bölgeler oluşturulmasına karşı olmadığını, fakat oluşturulmaları halinde bu bölgelerin Suriye hükümetinin kontrolünde olması gerektiğini düşündüklerini söyledi.
“Türkiye’nin Suriye-Irak sınırında güvenli bölge oluşturmak ve buraya Türk askerlerini sokmak istediğini biliyoruz. Biz böyle bir bölgenin oluşturulabileceğini düşünüyoruz, ancak en iyi seçenek, bu bölgelerin kontrolünün hükümete devredilmesi olur. Sadece sınırlarını kontrol altına alabilmesi için değil, bu aynı zamanda güvenliği sağlaması ve provokasyonları önlemesi için de gerekli” diyen Lavrentyev, “Hem Afrin’den hem de Azez ve Cerablus şehirleri arasındaki bölgeden bahsediyorum” vurgusunu yaptı.