Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhurbaşkanı: İslami ekonomi, küresel ekonominin ayrılmaz bir parçasıdır

KazanExpo merkezinde düzenlenen KazanSummit’te 50 ülkeden yaklaşık 3 bin davetli katılıyor. Zirvenin bu yılki ana teması İslami finans ve ortak bankacılık, helal endüstrisi, gençlik diplomasisi, çevre güvenliği, ihracat gelişimi, girişimcilik ve yatırım olarak belirlendi.

Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov, zirvenin açılışında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in mesajını paylaştı. Minnihanov, Müslüman ülkelerin, bölgesel ve küresel düzeyde güvenlik ve istikrar sağlama koşullarında, medeniyetler ve dinler arası diyaloğu sağlamada Rusya'nın geleneksel ortakları olduğunu ifade etti.

Rusya ile İslam dünyası arasındaki ticaretin, ekonominin güçlenmesine katkı verenlere teşekkür eden Minnihanov, “Ticaretin, yatırımın, bilimsel, teknik ve insani iş birliğinin arttırılması, ayrıca birçok acil sosyal sorunların çözülmesine yönelik çabaların koordine edilmesi ile ilgili güncel konuları tartışmak zorundasınız” dedi.

Minnihanov, şöyle devam etti:

"Bugün, İslami ekonomi, küresel ekonominin ayrılmaz bir parçasıdır. Uzmanlara göre, İslamekonomisinin toplam varlıklarının 4.5 trilyon dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor. Beş yıl içinde neredeyse 7 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. İslami finans, çeşitli helal sektörler, gıda, turizm, moda, multimedya ve eğlence, tıp, kozmetik ve diğer alanlar dinamik olarak gelişiyor."

Tataristan'ın İslam dünyası ile ekonomik bağlarını genişletmek için aktif olarak çalıştığını vurgulayan Minnihanov, özellikle helal gıda alanında uluslararası kuruluşlarla birlikte çalışmak istediklerini bildirdi.

Minnihanov, Müslüman ülkelerden yatırımcıları beklediklerini belirterek İslami bankacılık konusunda uzmanlar yetiştirmeyi, İslami ekonomi alanında diğer ülkelerin tecrübelerinden yararlanmayı istediklerini söyledi.

'MAKRO GÖSTERGELER GELECEKTE, D-8'İN EKONOMİK GÜÇ MERKEZİ OLACAĞINI ORTAYA KOYUYOR'

D8 (Gelişen Sekiz Ülke) Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Büyükelçi Dato Ku Jaafar Ku Shaari de örgütün prensiplerini ve amaçlarını anlattı.

Makro göstergelerin gelecekte, D-8'in ekonomik güç merkezi olacağını ortaya koyduğunu belirten Ku Jaafar, “Burada, özellikle “2050'de Dünya” başlıklı PricewaterhouseCoopers (PWC) raporundan bahsetmek istiyorum. Analizler, D-8 üye devletlerinin dünyanın en iyi 24 ekonomisi listesinde olacağı ve hepimizin bir araya gelerek 38 trilyon dolarlık GSYH ile birlikte dünyanın üçüncü büyük ekonomik gücü olacağı sonucuna vardı. Rapordaki veriler, etkileyici ekonomik devrimi gösteriyor ve buna hazırlıklı olmamız gerekiyor” diye konuştu.

D-8'in demografik yapısı gereği gelecekteki genç nüfusuyla iş gücünün merkezi haline geleceğini vurgulayan Genel Sekreter Ku Jaafar, özel sektörün örgütlenme faaliyetlerinde yer almasını ekonomilerin büyümesinde ana motor olarak gördüklerini söyledi.

Ku Jaafar, D-8 ile Rusya Federasyonu gibi diğer uluslararası oyuncular arasındaki kalkınma iş birliğinin yoğunlaştırılması gibi hedefleri olduğunu belirterek, “Ticarette yerel para biriminin kullanılmasının yanı sıra, ticari dengelerimizi düzenlemek ve döviz üzerindeki baskıyı azaltmak için çok yararlı bir araç olabilecek takas ticaret sisteminin benimsenmesini de teşvik ediyoruz.” diye konuştu.

'TÜRK YATIRIMCILAR TATARİSTAN'DA İLK SIRADA YER ALIYOR'

TOBB Başkanı ve D-8 Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da Tataristan'ın, Rusya Federasyonu’nun ekonomik açıdan en gelişmiş, en zengin ve refah seviyesi en yüksek bölgelerinden biri olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin Tataristan ile daha fazla ticaret ve iş birliği yapmak istediğini, Rusya'daki Türk yatırımcıların önemli bölümünün, bir yatırım merkezi haline gelen Tataristan'da bulunduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Tataristan’daki toplam Türk yatırımları 2.5 milyar dolar civarındadır. Tataristan’da faaliyet gösteren yabancı sermayeli şirketler arasında Türk firmalar ilk sırada yer alıyor ve bu bize gurur ve mutluluk veriyor. Türk sermayesinin Tataristan'da birinci sırada olmasında, Tataristan Cumhurbaşkanı Minnihanov’un katkısı çok büyük” dedi.

Hisarcıklıoğlu, ekonomide, teknolojide, inovasyonda ileri gidilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Dünyayı doğru okuyup, şu iki hususu iyi anlamalıyız. Birincisi, dünyada hangi ülke gelişiyorsa, şu üç hürriyete önem verdiği için oluyor. Bunlar fikir, inanç ve teşebbüs hürriyetleri. Türkiye’nin 1980’den sonra gösterdiği büyük dönüşümün temelinde de bunlar var. İkincisi, ticaret. Önce ülkelerimiz arasındaki ticari engelleri kaldırmalı, birbirimizle ticareti artırmalıyız" dedi.

11. Uluslararası Rusya-İslam Dünyası: KazanSummit-2019 Ekonomi Zirvesi'nin ilk günü açılıştan sonra çeşitli konulardaki oturumlarla devam etti. Zirve, 26 Nisan’da sona erecek.