WSJ: ABD’yi Küba ve Venezüella’da ‘Suriye senaryosu’ bekliyor

Gazetenin yazarlarından Walter Russell Mead’in kaleme aldığı makalede, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun devrilmesinin ABD’de gelecek başkanlık seçimleri öncesinde Donald Trump idaresi için büyük bir başarı olabileceğini, ancak Rusya’nın Venezüella liderine verdiği desteğin ABD Başkanı’nın planlarını suya düşürebileceğini kaydetti.

Trump’ın Batı yarımkürede kendisi için sakıncalı olan tüm yönetimlerin Venezüella’yı desteklediği düşüncesinde olduğu ileri sürülen yazıda, bu nedenle Washington’a göre Venezüella liderine ciddi destek veren Küba’ya yönelik baskının, ABD’nin Maduro’yu ‘devirme’ sürecinde yeni bir adımı olduğunun altı çizildi.

Daha önce ABD ile düzelen ilişkilerin Havana’ya Venezüella’ya sırt çevirteceği düşüncesinde olan eski ABD Başkanı Barack Obama’nın Küba ile ilişkileri düzeltmeye çalıştığını belirten Mead, ancak ‘Venezüella’nın Küba için bir sübvansiyon kaynağı olarak SSCB’nin yerine geçtiği için’ bu planların gerçekleşemediğini vurguladı.

'VENEZÜELLA'DA EKONOMİK ÇÖKÜŞÜ KÜBA'DA REJİM FELAKETİ TAKİP EDEBİLİR'

Venezüella ekonomisindeki çöküşü Küba’da bir rejim felaketinin takip edebileceğini öne süren yazar, böyle bir senaryonun cereyan etmesinin ABD Başkanı Donald Trump için ‘tarihi bir şans’ olabileceğini, zira ABD’nin on yıllar boyunca Havana ile başa çıkamadığını, böyle bir çifte başarınınsa seçimler öncesinde Trump’ın reytingini önemli ölçüde yükselteceğini vurguladı.

'RUSYA VE ÇİN ABD'NİN BASKI YAPMASINA İZİN VERMEZ'

Öte yandan Rusya’nın ABD’nin Venezüella ve Küba’ya kolayca baskı uygulamasına izin vermeyeceği belirtilen yazıda, bununla birlikte ‘Suriye senaryosunun’ tekrar edebileceği ve Moskova’nın Washington’u bir kez daha ‘aşağılamış olacağı’ iddia edildi.

'MADURO'YU DEVİRMEK TRUMP İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ'

Yazar, “ABD Başkanı’nın Venezüella’da Maduro’yu devirme çabası, bu konunun Trump için son derece önemli olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte (Trump’ın) bu çabası, Venezüella ve Küba’yı büyük bir olasılıkla Rusya ve Çin destekleyeceği için muazzam bir başarısızlığa dönüşebilir. Ayrıca Kanada ve ABD’nin Avrupalı ortakları, İran’a uygulanan Amerikan yaptırımlarını daha önce kınamıştı ve şimdi de bu olayın dışında kalmaları pek mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

'HAVANA YENİDEN KÜRESEL BİR SİYASİ KRİZİN MERKEZİ'

Fidel Castro’nun Küba’da iktidara gelmesinden 60 yıl sonra Havana’nın yeniden küresel bir siyasi krizin merkezi haline geldiğine dikkat çeken yazar, bu çatışmanın doğuracağı sonuçların, dünya güçleri tarafından harcanan muazzam çabalar nedeniyle son derece tahmin edilemez olduğunu vurguladı.