Orhan Uğuroğlu, Yeniçağ'da "Davutoğlu resmen Erdoğan'a rakip oldu" başlığıyla yayımlanan yazısında eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Partimiz dar ve çıkarcı bir gruba terk edilemez" ifadesine değindi ve "AKP eski genel başkanı ve başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun bu cümlesi AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a resmen rakip olduğunun ifadesidir" dedi.
Uğuroğlu şöyle devam etti:
Ankara'daki konferansını izledikten sonra Davutoğlu'nun şu yorumu sürekli yaptığımı hatırlatayım.
Davutoğlu ya bir partinin başına geçecek ya da yeni parti kuracak.
Partili cumhurbaşkanı ile ‘tek adam’ yaratan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı olduğunu Davutoğlu bu açıklaması ile çok net şekilde ortaya koydu.
Şu vurgular Davutoğlu'nun niyetini ortaya koyuyor:
‘2013 yılında Gezi olayları ile başlayan, 17/25 Aralık komploları ile devam eden, çukur eylemleri ile tehlikeli boyutlara ulaşan ve nihayet 15 Temmuz hain darbe girişimi…
Bugün kritik bir tarihi eşikte bulunuyoruz… AK Parti'nin 2. Genel Başkanı ve ülkemizin halk tarafından seçilmiş son Başbakanı olarak bu sorumluluk bilinci ile…
Partimizin ve ülkemizin geleceği için bu mesajların doğru anlaşılması ve gereğinin yapılması büyük bir önem arz etmektedir.
Milletimizin tercihlerindeki değişikliklerden gerekli mesajlar çıkarılmaz, atılması gereken adımlar kararlılıkla atılmaz ise hem AK Parti olarak bizleri hem de ülkemizi zor bir dönem beklemektedir.’
Değerli okurlarım önce şu bilgiyi aktarayım.
AKP tüzüğü, ‘Büyük Kongreyi olağan toplama yetkisi MKYK'na aittir. Merkez Karar ve Yönetim Kurulu; iki yıldan az, üç yıldan fazla olmamak kaydıyla Büyük Kongreyi toplamak zorundadır’ hükmü taşıyor.
Şimdi Davutoğlu'nun açıklamasının şifrelerini çözelim.
1- Davutoğlu AKP Genel Başkanlığı yarışında Erdoğan'a karşı aday olacak ise;
Davutoğlu ve arkadaşlarının AKP olağan büyük kongresinde Erdoğan'a karşı aday olmaları için önlerinde uzun bir süre var.
Büyük kongre öncesi belde, ilçe ve il kongrelerinin yapılması zorunluluğu var ki Davutoğlu'nun en önemli ve öncelikli hedefi bu kongrelerde belirlenecek delegelerdir.
AKP olağan kongre öncesi delege hâkimiyetini sağlayabilmesi için Davutoğlu ve arkadaşları Türkiye genelinde yoğun bir çaba göstereceklerdir.
Elbette Erdoğan da bu süreçte boş durmayacaktır.
2- Davutoğlu ve ekibinin yeni merkez parti kurması.
AKP büyük kongresinde Erdoğan'ı genel başkanlıktan indirecek delege çoğunluğunu Davutoğlu ve ekibi sağlayamazsa işte o zaman 2023 hedefleri için yeni merkez parti kurulacak.
Ancak, Davutoğlu'nun öncelikli hedefinin AKP Genel Başkanlığı'nda Erdoğan'a rakip olacağını bir kez daha vurgulayayım.
Çünkü Davutoğlu bu konuda açık ve net şu mesajı vermiştir:
‘Özetle bugün partimiz her açıdan bir yenilenme ihtiyacı içindedir. Seçimsiz geçmesi beklenen dört yıl böylesi bir yenilenme ihtiyacı için gerekli zamanı sağlamaktadır.
Bu dönemde AK Parti kökten bir yenilenme süreci yaşarsa kaybettiği söylem ve politika dinamizmini yeniden kazanabilir.
Davutoğlu ‘metal yorgunu ve kızgın demir’ haline gelen AKP'yi ‘yenilemeye, dinamizm kazandırmaya, sahipsiz bırakmamaya’ kararlı olduğunu vurguluyor.
AKP 17. yılında ilk kez parti içi muhalefet ile Davutoğlu'nun manifestosu ile karşılaştı.
Davutoğlu AKP'lilere de şu çağrıyı yaptı:
‘Partimizin yöneticilerini ve ilgili kurullarını, partimizin vefakâr ve fedakâr tabanını, kanaat önderlerimizi, aydınlarımızı ortak vicdanımız, ortak aklımız ve ortak irademiz temelinde ortak geleceğimizi belirlemek için omuz omuza vermeye davet ediyorum. Gün devlet aklını, insan onuru ve millet vicdanı ile buluşturma günüdür.’"