S-400’lerin en önemli özelliği ise görünmez olarak nitelendirilen uçakları tespit edebilmesi. Rus füzelerinin bu özelliği sayesinde Türkiye, Doğu Akdeniz’deki etkisini büyük ölçüde artırabilecektir. Çünkü Ankara’nın iradesi dışında bu hava sahasında kimse çalışamaz.
Alman dergisinin iddialarını ve Amerika’nın S-400’lerle ilgili sert itirazlarının nedenlerini Sputnik’e değerlendiren Bilkent Üniversitesi’nden askeri ve güvenlik uzman Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz, şu yorumlarda bulundu.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir: Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük hedefi, dünyaya her konuda hakim olmaktır. ABD, hem askeri hem ekonomi hem de siyasi anlamda bütün ülkeleri etkilemek ve ülkelerin iç yapısına kadar girip onları kontrol etmek istemektedir. Bu hedefi gerçekleştirmek için Amerika dünyaya “NATO standardı” adı altında bir standart getirdi ve bu NATO standardı çerçevesinde bağımsız ülkelerin hava sahalarını kontrol etmektedir. Çünkü NATO standardı çerçevesinde Belçika’da bulunan NATO karargahından, dünyadaki bütün NATO’ya üye ve NATO tarafından desteklenen ülkelerin birbirine entegre olan hava savunma ve hava radar sistemleri görünmekte ve kontrol edilmektedir.
Amerika bu şekilde kontrol ettiği ülkelerin hava sahasına uçaklarıyla istediği şekilde giriş-çıkış yapabilmektedir. Çünkü radarların dost uçakları ve düşman uçakları diye bir ayırt etme kriterleri vardır. Amerika uzaktan kontrol ederek uçaklarının bu ülkelerin hava savunma ve hava radar sistemleri tarafından hiçbir şekilde dost ya da düşman olarak görmemeleri için müdahale edebilmektedir.
Türkiye bu durumun rahatsız edici sonuçlarını daha önce defalarca yaşadı. İsrail uçaklarının Türkiye üzerinden geçerek İran’ın hedeflerini bombaladığı ve Türk hava sahasını kullanarak tekrar geri döndüğü herkes tarafından bilinmektedir. Ama İsrail uçakları Türkiye’deki radarlarda görülmedi.
Aynı şekilde Türkiye’nin Doğu ve Güney-Doğu bölgesinde Amerikan helikopterlerinin PKK’ya yardım yaptığı ve bu helikopterlerin Türkiye’de bulunan hava savunma ve hava radar sistemlerinde görülmediği bilinmektedir.
Veyahut da İncirlik’ten kalkan Amerikan uçaklarının Kuzey Irak ve Suriye’deki PKK’lılara yardım yaptığı ve bu yardımlar yaparken de Türk hava sahasından geçtiği bilinmektedir. Ama Türk hava sahasından geçerken bu uçakların görülmediği ortada.
Hal böyle iken her an çok yoğun savaşların olabileceği bir coğrafyada bulunan Türkiye’nin, kendine özgü ve kendi kontrolü altında olacak hava savunma ve hava radar sistemleri istemesi doğaldır. Çünkü bazı ülkelerin istediği gibi Türk hava sahasını kullanarak geçip gitmeleri ve istediği ülkeleri bombalayabilmeleri Türkiye’nin işine gelmemektedir.