Tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, dün restorasyon, arkeoloji ve müzecilik teknolojilerini aynı çatı altında buluşturan ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen 'Heritage İstanbul'a konuk oldu.
Ortaylı, Hilton İstanbul Convention & Exhibition Center'da gerçekleşen fuar kapsamında, 'Anadolu ve Kültürel Miras' başlıklı bir konuşma yaptı.
Ortaylı, Türkiye'nin iklimi dolayısıyla bitki örtüsü bakımından zengin bir ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Fakat bilinçsiz bir şekilde tahrip ediliyor. Mesela salep çiçeği çok önemlidir. 'Salep yapacağım.' diye toplanıyor ama bunun sonu yok. Dikkatli bir şekilde korunması, bakılması ve kontrol edilmesi gerekiyor. Ayrıca ecza firmaları da son derece gaddar. (İlaç yapacağım diye) buradan gelip örnek topluyorlar. 2. Dünya Savaşı'ndan beri bu moda oldu."
'TÜRKİYE FEVKALADE ÖNEMLİ BİR COĞRAFYA'
İlber Ortaylı, arkeoloji, mimarlık ve tarih gibi konularda ahlaki bir çizginin olması gerektiğine vurgu yaparak, "Ahlak metafizik bir şey değil, bir çizgidir. Etrafındaki insanlara bakar. Yani sizin mesleğinizde birtakım adamlar dalavere yapıyorsa, her şeyden evvel kabahatli sizsinizdir. Çünkü bu bir mekanizma işidir. Artık devletin elinin yetişmediği yerlerde özel gözetimciler var" dedi.
'AYOSAFYA'NIN MİMARİ OLARAK HRİSTİYAN DÜNYASI İLE ALAKASI YOK'
Ortaylı, Türkiye'de inceleme alanlarının sonsuz olduğunu, fakat birçok yönden sıkıntı yaşadığını dile getirerek, şöyle devam etti: