Rusya'ya giden heyette de yer alan Türkiye-Rusya Toplumsal Forum Eş Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Berat Çonkar, Sputnik'e yaptığı açıklamada, Rusya'da gerçekleşen 8. Üst Düzey İşbirliği Konsey Toplantısının çok olumlu bir havada geçtiğini söyledi. İki ülke devlet başkanlarının baş başa görüşmelerinde ve heyetler arası görüşmelerde ele alınan konuların önemine işaret eden Çonkar, "Hem Türk hem Rus iş dünyasının ve ilgili bakanların ve devlet başkanlarının bir arada olduğu geniş katılımlı toplantıların yapılması da ÜDİK toplantısının artı bir değeri olarak ortaya çıktı. Devlet başkanları, iş adamlarıyla gündemde olan meseleleri, konuları, problemleri birebir müzakere ederek, görüşerek, pratik değerlendirmeler yaparak iki ülkenin ilişkilerinin ekonomik boyutta da gelişmesi noktasında önemli bir adım atmış oldular" dedi.
"KARŞILIKLI BEKLENTİLER VAR"
"Türkiye'nin özellikle Rusya'dan Suriye'deki süreçle ilgili beklentileri var, aynı şekilde Rusya'nın da Türkiye'den beklentileri var. Özellikle bu konu biliyorsunuz terör örgütleri ile mücadele konusuna odaklanıyor. Bu alanda her seferinde daha fazla doğru bir zeminin oluşması yönünde anlayışın geliştiğine dair değerlendirmeler oldu. Biz umuyoruz ki toplumlar yakınlaştıkça, birbirini daha yakından tanıyıp güven artıkça umut ediyoruz ki Türkiye'nin hassasiyetleri Rusya'nın hassasiyetleri haline gelsin. Aynı şekilde Rusya'nın da haklı olan hassasiyetlerinde de Türkiye, Rusya'yı anlayarak ona göre politikalarında gerekli ayarlamaları zaten yapmakta. Bu çerçeveden bakıldığında önemli bir dönemde, kritik bir dönemde başarılı bir toplantı olmuştur."
"ASTANA SÜRECİNİN GÜÇLENEREK DEVAM EDECEĞİ VURGULANDI"
AK Partili Çonkar, Astana Süreci'nin önemine de değinirken, "Her iki devlet başkanı da bundan sonra da aynı minval üzerine iş birliğinin güçlenerek devam edeceğini vurguladılar. Bu her iki devlet başkanının da ortak vurgusuydu. Tabi bunları da uluslararası toplumla, diğer devletlerle de geliştirerek, Cenevre süreci olsun, dörtlü format olsun, bütün bu konulara açık olarak hem Rusya hem Türkiye devlet başkanları bu konuda ortak bir çaba içerisinde. Bu da bizi memnun ediyor, Suriye'deki özellikle krizin aşılması noktasında" dedi.
"TÜRKİYE SURİYE HALKININ TAMAMININ BENİMSEYECEĞİ ANAYASAL SÜRECİ DESTEKLER"
"BASKILARA RAĞMEN İŞ BİRLİĞİ KARARLILIĞI MUTABAKATIN GÖSTERGESİ"
Sputnik'e konuşan İstinye Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın'a göre de Moskova'daki görüşmelerin birinci önemi, Türkiye ile Rusya arasındaki iş birliğinin devamına yönelik her iki tarafın da kararlık vurgusu yapması. Caşın, "Bu kararlılık, üçüncü ülkelerin bazı baskılarına rağmen ilişkilerin bir şekilde devam edeceği yolundaki Ankara ve Kremlin arasında çok ciddi bir mutabakatın olduğunu gösteriyor" dedi.
Görüşmelerde ekonomi, S-400 bağlamında savunma sanayinde iş birliği, turizm ve kültür konularında güvenlik ve dostluğun öne çıktığını vurgulayan Caşın, "Bu güvenlik ve dostluk çok kısa sürede üçüncü zirvenin de yapılmasının açık bir ifadesidir" görüşünü aktardı.
"ETNİK YAPIYA CEVAP VEREN BİR ANAYASA"
Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Türkiye ve Rusya'nın Suriye üzerindeki duruşunun, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve Suriye'deki iç savaşın bitirilmesine, BM kararları doğrultusunda siyasi çözüme ve anayasa komisyonuna doğru yönlenmesinin bölgesel barış için fevkalade önemli olduğunu ifade etti. Caşın, Suriye'de yeni anayasa sürecine ilişkin de şu değerlendirmede bulundu:
"YARI BAŞKANLIK SİSTEMLİ, HUKUKİ AÇIDAN KATI BİR ANAYASA OLARAK TANIMLANABİLİR"
Öbür taraftan devlet başkanının yetkilerine bakıldığında ve başbakanın cumhurbaşkanı ile beraber yürütmenin içerisinde yer alması, anayasa literatürü açısından yarı başkanlık sistemi olarak tanımlanabilir. Ancak bu yapısı ve anayasanın değiştirilmesindeki zorluklar dikkate alındığında anayasa rejimi hukuki açısından katı bir anayasa. Anayasalar yumuşak ve katı anayasa diye ikiye ayrılır. Ben bunun katı bir anayasa taslağı olduğunu düşünüyorum. Yani devletin birliğini, düzenini sağlayan bir anayasa."
"SON KARAR BM'DE VERİLECEKTİR"
"TASLAK METNİN BU BAHARDA HAYATA GEÇİRİLMESİ KİLİT NOKTA"
Caşın, sahadaki ateşkesin çatışmasızlığı sağlaması bakımından Astana sürecinin en ciddi adımın olduğunu ifade ederek, "Bu bakımdan taslak metnin muhalifler, rejim ve NGO'larla, bütün bu temsilcilerle çalışma grubunun bir an önce hızlı bir şekilde bu baharda hayata geçirilmesi Suriye'deki normalleşmenin en kilit noktasıdır diye düşünüyorum" dedi.