ABD Senatosu'ndan yine Türkiye'ye yaptırım tasarısı: Bu seferki gerekçe tutuklu ABD vatandaşları

ABD Senatosu'ndan Türkiye'ye karşı üst üste yaptırım hamleleri geldi. İki partiden 6 senatörün hazırladığı ve Cumhuriyetçi Senatör Roger Wicker ile Demokrat Senatör Ben Cardin'in sunduğu tasarı, Türkiye'deki ABD vatandaşları ve konsolosluk çalışanlarının gözaltına alınmasından sorumlu Türk yetkililere yaptırım uygulanmasını talep ediyor. Sözkonusu tutuklamalar, FETÖ ile ilgili suçlamalarla gerekçelendirilmişti.

'TRUMP, TÜRKİYE'YE HAK VE ÖZGÜRLÜKLER İÇİN BASKI YAPSIN'

ABD Başkanı Donald Trump'a Türkiye'ye temel hak ve özgürlüklere saygı göstermesi için baskı yapması çağrısı da yapan tasarıda, Türkiye'de binlerce kişinin siyasi itkilerle yürütülen kovuşturmaların mağduru olduğu dile getirildi. 

Tasarıyla ilgili bir açıklama yapan Cardin, 'Türkiye'nin ABD vatandaşları ile ABD tarafından işe alınmış Türk vatandaşlarını yalan yanlış gerekçelerle hapse atmasının insan haklarının çok vahim ihlali olduğunu' savundu. "Tasarımız Türkiye'nin bu davaları yıllarca süründürmesini ABD'nin hoşgörmeyeceğini açıkça ortaya koyuyor" dedi.

Tasarının ABD vatandaşları ile konsolos personelinin 'yalan yanlış' gözaltına alınmasından sorumlu Türk yetkililer için talep ettiği yaptırımlar, ABD'ye seyahat yasağı ve ABD'dekş malvarlıklarına el konulmasını içeriyor.

'TÜRKİYE, NATO MÜTTEFİKİ GİBİ DAVRANSIN'

Marco Rubio, Dick Durbin, Chris Van Hollen, Wicker ve Cardin ile birlikte tasarıyı hazırlayıp Türkiye ile ilgili sert açıklamalar yapan 6 senatörden Thom Tillis, "Türk hükümeti her ne kadar ekim ayında Pastör Andrew Brunson'ı serbest bırakarak doğru yönde bir adım atmışsa da, Türkiye'nin iyiniyet göstermesi ve NATO müttefiki gibi davranması için yapması gereken daha çok şey var" dedi.

TASARININ REKLAMINI MAKALEYLE YAPTILAR

Wicker, tasarıyla ilgili Washington Post gazetesinde "ABD, Erdoğan'a ve siyasi tutuklamalarına karşı çıkmalı" başlıklı bir makale de yayımladı. Türkiye'de tutuklu ABD vatandaşlarının serbest bırakılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini yazan Cumhuriyetçi Senatör, şöyle değerlendirmeler yaptı:

'ERDOĞAN, GERİ ADIM ATTI AMA REHİNE ALMAYI SÜRDÜRÜYOR'

"Kongre'nin baskısı ve Türk yetkilileri hedef alan yaptırımlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Brunson'ı siyasi tavizler almak için bir yem olarak kullanamayacağı konusunda açık bir mesaj verdi. Artan siyasi ve ekonomik maliyetlerle karşılaşan Erdoğan geri adım attı"

Ancak Brunson'ın bırakılmasının Erdoğan'ın 'rehineler alma uygulamasına' son vermediğini, Türkiye'nin Suriye'ye operasyon için ABD'den yeşil ışık veya S-400 hava savunma sisteminin alımına göz yumulması gibi taleplerini ABD'ye kabul ettirmek için 'hapisteki masum insanları' kullandığını savundu.

'MÜZAKERE, ERDOĞAN'I MÜKAFATLANDIRMAK ANLAMINA GELİR'

Türkiye'nin önemli bir NATO müttefiki olduğunu, fakat öyleymiş gibi davranmadığını iddia eden Wicker, makalesine şöyle devam etti:

"ABD nasıl pastör Brunson'ın siyasi tutukluluğuna ve kötü muamele görmesine tolerans göstermediyse, bugün Türkiye'de tutuklu bulunan diğer vatandaşları ve çalışanları için de aynısını yapmalı. ABD Brunson için Türkiye'ye baskısını artırırken aynı zamanda diğer tutukluların da özgürlüğü için Türkiye'yle pazarlık yürüttü.

Onların özgürlüğünün gönül yapma yoluyla sağlanamayacağı artık çok açık. Onların kaderine dair herhangi bir müzakere yalnızca Erdoğan'ın kötü davranışlarını mükafatlandıracaktır. Brunson örneğinde olduğu gibi yalnızca sert siyasi ve ekonomik baskı işe yarar…"

"Güvenlerini ve güvenliklerini bizim ellerimize teslim eden bu cesur bireylerin gözünde ABD'nin güvenilirliği tehlikede. Türkiye'deki iş arkadaşlarının durumu oradaki konsolosluk çalışanlarımızın aklında ve ulusal vicdanımızdaki yerini koruyor. Onlar özgür kılınana kadar hiçbir çabadan kaçınmamak gerekir."