İstanbul Belediyesi'nin seçim sonuçlarına ilişkin devam eden tartışma ve itirazlar sürecinde bir açıklaması düzenleyen İmamoğlu, basın açıklaması öncesinde hazırlanan muhabirlere "Bizi görmeyen medya var mı?" diye sorup "Var, var" yanıtını alınca "Yok hayır görmeyen var da, burada göremeyen var mı?" ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması öncesinde hazırlanan muhabirlere 'Bizi görmeyen medya var mı?' diye sorup 'Var, var' yanıtı alan İmamoğlu: Yok hayır görmeyen var da, burada göremeyen var mı? https://t.co/n2vpHcbXYi pic.twitter.com/3foFyiYxrr
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) April 9, 2019
İmamoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şu şekilde:
'BU ŞEHİRDE İNSANLAR DAHA MUTLU OLACAKLAR'
— Partizanlık dönemi bitmiştir. 80 ilin başkanı huzurunda söylüyorum. Partililerimizin de böyle bir anlayışı alkışladığı dönem başlayacaktır. Bu şehirde insanlar daha çok mutlu olacak. Bir arkadaşım bana mesaj attı metrobüste insanlar birbirine yer vermeye başladı diyorlar. 16 milyon insana hizmet edeceğiz. Rakibimizin adına bu süreci yönetenlerin çırpınışlarını anlıyorum. Ülkemize de şehrimize de zarar veriyorlar. Bu şehri dünyanın her yerinden izliyorlar.
— YSK'nın sürecini bütün arkadaşlarımızla takip ediyoruz. Aldıkları kararları takip ediyoruz. Arkadaşlarımız, MHK üyelerimiz, tüm çalışma arkadaşlarımız süreci takip ediyorlar. Beklentimiz, bir an önce sürecin sonuçlanması. Bu sürecin teminatı YSK'dır. Günün sonunda YSK'nın en doğru kararı vereceğini umuyoruz. Ama sürecin uzaması bizi, vatandaşlarımızı üzüyor. Sürecin netlik kazanması, toparlanması adına sağlıklı adımların atılması gerekiyor. Başka arayışlara girenleri görüyoruz. Anlamlı olmadığını, sadece demokrasinin gereği olan bu seçimlerde nasıl kazanarak geliyorsanız, kaybederek gitmeniz gerektiğini de anlamanız gerekiyor.
'ŞEHRİN ACİL BİR YÖNETİME İHTİYAÇ DUYDUĞU GÜNLERDEYİZ'
— Hala enflasyonun can yaktığı İstanbul'da işsizliğe nasıl çözüm bulunur çalışmalıyız. Her 4 gencin 1 tanesi işsiz. Haneleri yakan, hanımların ocağında pişmeyen yemeği, bu şehrin yoksullarına ne yapabiliriz biz bunun için acele ediyoruz. Görevi devretmek üzere olan bu yönetimle ilgili ihbarlar alıyoruz. Bir an önce bu durumların son bulmasını istiyoruz. Bazı siyasilerin almış olduğu kararlarla İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni zarara uğrattıkları yönünde duyumlar alıyoruz. Bir an önce birimlerimizi gezelim, yeni yönetim anlayışı ve felsefesini hemşehrilerimize anlatalım istiyoruz.
'KİŞİLERİN ŞAHSİ BEKALARININ HİÇBİR ÖNEMİ YOKTUR'
— Başarısız oldunuz, yarın birbirinizi teselli edersiniz. Kişiler gelir geçer, kurumlar kalır. Kişişlerin şahsi bekalarının hiçbir önemi yoktur.
— Seçimin meşruiyetini beş yıl boyunca sayın Yavuz ve onun gibi kaybeden birkaç kişi tartışacak. 16 milyonun öyle bir derdi yok. Sözlerinin hiçbir anlamı yok.
— Siyasi fikirlerimiz ne olursa olsun, İstanbul'a hizmet döneminin başlamasını istiyorum ve bir an önce normalleşen ve seçim koordinasyonundan değil, hizmet ettiğimiz sokaklardan size seslenmek istiyorum.
— Yüksek Seçim Kurulu'nun en hızlı bir şekilde süreci sonlandıracağını umut ediyorum.
Gündemdeki son gelişmelerle ilgili açıklama yapıyorum. https://t.co/OAPQuPmK1m
— Ekrem Imamoglu (@ekrem_imamoglu) 9 Nisan 2019
'KENDİLERİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUNLAR'
— (Seçim güvenliği ile ilgili soru) Seçimden önce birçok şüphe ile seçime girdiğimiz doğru. Ancak topluma sıfır tereddüt, sıfır şüphe mesajını veren kurumları hatırlatayım: En başta YSK, sonra AK Parti. Ne olduysa, seçim günü bu ortamı hazırlayan ve kendilerinin emin olduğu süreçte bugün seçimi kaybettiler diye her unsurunu sorgularken, niçin aynaya bakmazlar anlamış değilim. bir suçlu varsa aynaya baksınlar, kendileri hakkında suç duyurusunda bulunsunlar. Bazı başvuruları gördükçe "Sandıkta geçmişte neler dönmüş" diye düşünmüyor değilim. Atadıkları sandık kurulu başkanları var, başkan yardımcıları var, kendi partilerinden ve ittifak partisinden üyeleri var, biz azınlığız. Tutanağı tutan onlar, kaybettik diye her şeyi didik didik eden de onlar. Vatana millete hesap veremezler. Akıl tutulması yaşamasınlar, bu memleketin bu güzel şehrini sadece İstanbullular değil, bütün dünya takip ediyor. İstanbul'un kaderiyle oynamasınlar. Biz 145 yıldır demokrasi için mücadele ediyoruz. Bu süreçte elbette hatalar olacak ancak çok büyük hataları memleket kaldıramaz. Dolayısıyla ben sağduyulu insanlara kendi partileri içerisinde tavır ve davranışlarında dikkat etmeleri hususunda uyarıyorum ve göreve çağırıyorum. Seçimin sonucu belli, suyunu çıkarmayın. Çok çalış, 5 yıl sonra da sen kazan. Biz çok çalıştık, hatalarımızdan ders çıkardık. VAR sistemi kabul etti, hakem golü verdi, tribünlerde her iki takımın taraftarları da alkışlıyor, sahada ise iki oyuncu "Olmaz" diye ağlaşıyor.
'DEMOKRASİNİN GEREĞİ, KAYBEDENİN KAZANANI TEBRİK ETMESİDİR'
— Bazı sözleri kulağım duymuyor, duymak da istemiyorum. Demokrasinin gereği, seçimi kaybedenin gelip seçimi kazananın elini sıkması ve tebrik etmesidir, bunu yerine getirsinler.
'MEDYAYI TEHDİT ETMEDİM'
— (Medya kuruluşları ile ilgili sözleri üzerine) Ben medyayı tehdit etmedim. Öfke, nefret, kin benim hayatımda hiçbir zaman olmadı. Ben bazı kurumlara ne kadar itibarlı olduklarını soy adlarıyla hatırlattım.