Abdurrahman Dilipak, Yeni Akit'te "Siyasetname okumazsak şikayetname dinleriz" başlığıyla yayımlanan yazısında "Bakın bir ülkede adalet yoksa barış da olmaz. Adalet ve barış yoksa, hiçbir özgürlük güvende değil demektir. Her zaman, her yerde haksızlık olur" ifadesini kullandı.
Dilipak şöyle devam etti:
Yani 5 temel emniyet güvende mi?
Hele bir de katılımcı, çoğulcu, şeffaf, Hakkın üstün tutulduğu bir memlekette yaşıyorsanız, cebinizde taşıdığınız pasaportunuz size ve ülkenize güven ve saygınlık belgesi ise, başka ne istersiniz ki!
'ALLAH'IN YARDIMININ BİZE ULAŞMASINI ENGELLEYENLERDEN YAKAMIZI KURTARMAMIZ GEREKİR'
Hz. Ömer'in halife olduktan sonraki ilk hutbesini hatırlayalım. Yoksa, ‘Koçibey risalesi'ni ya da Fuzuli'nin ‘Şikayetname'sini okuyalım. Nasıl da gidip aynı çukura düşüyor, aynı delikten ısırılıyoruz. Bu ahlaki zaaf içindeki adamlar bu kadar itibar görürken, bunlardan olmayanlar horlanıp itibarsızlaştırılıyorlar. Hz. Ali'nin Malik b Eşter'e gönderdiği mektubu da bulup okuyun bakalım, ne göreceksiniz. 3'ü de internette var.
‘Beni bana bırakma / Beni nefsimle baş başa bırakma' diye dua eden insanlara ne oldu. Hani istişare ve şûra yapacaktık, hani merhametimiz gazabımıza, sevgimiz nefretimize galip gelecekti. Bizim bilmemiz gerekirdi ki, Allah bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecekti. Yaratılmış her şeyin bir kaderi, rızgı ve eceli vardı. ‘Beka' nasıl ‘sorun' oldu! Haşa! Bilim bilmemiz gerekirdi ki, Peygamberlerin kurdukları devletler bile baki değildi ve her topluluk layık olduğu şekilde idare olunurdu. Biz kendimizi değiştirmedikçe, başımızdakilerin değişmesi ile Allah hükmünü değiştirmezdi. Peygamberlerin bile böyle bir gücü yoktu. Gökyüzünün ordularının komutası ve gayb hazinelerinin anahtarı onların elinde de değildi.
'BU İÇİMİZDEKİ BEYİNSİZLERE DİKKAT'
Bu ‘içimizdeki beyinsizlere' dikkat. Artık bunların süt dişleri yok. Köpek dişlerivar. Çeneleri de çok güçlü. ‘İnatçı' birtakım ‘Şeytan'ları ve ‘gözü dönmüş, Şeytanlaşmış, münafık karakterli' başka dostları da var!
Siz FETÖ'cüleri kovarken, onlara musallat olan Şeytanlar, kılık değiştirip başka ‘Cemaat'lerin kimlikleri ve sizlerle yakın duran yapılar üzerinden çevrenize sızıp, oyunlarına kaldıkları yerden devam ettiler. Siz kapıdan kovdunuz, onlar bacadan girdiler. Yakınlarınıza, çevrenize bakın!
Eğer bu olaylardan da ders almayacaksak, gelecek olan 2. bir ‘şefkat tokadı' değil, bundan sonrası daha da ağır bir ders olacaktır. Umarım bu defa olanlardan ders alınmıştır ve çözüm için geç kalınmaz. Çünkü yarın bugünden daha kolay olmayacak."