Inna Şevçenko: Hedefimiz, Rus-Türk akademik işbirliğini yeni düzeye çıkarmak

Güney Federal Üniversitesi, Rus-Türk Toplumsal Forumu Eğitim ve Bilim Komitesi’nin Rusya eş başkanı.

2019, Rusya ve Türkiye arasında karşılıklı Kültür ve Turizm Yılı olarak ilan edildi. Sizce Rusya ve Türkiye’nin bilim ve eğitim alanlarındaki işbirliği nasıl gelişiyor?

2019’un, Rusya ve Türkiye arasında karşılıklı kültür ve turizm yılı olarak ilan edilmesi, iki ülkenin tüm alanlardaki işbirliğinin her yönüyle gelişiminin önemini ve güncelliğini vurguluyor. Politika, ekonomi ve insani alanlarındaki işbirliğinin genişlemesi sayesinde ülkelerimizin bilim ve eğitim alanlarındaki işbirliği de olumlu tempo kazanıyor. Rusya ve Türkiye, modern çok kutuplu dünyanın etkili merkezleridir. Bilim ve eğitim, ulusal çıkarların sağlanması, partnerlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin gelişiminde anahtar rol oynuyor. Görüşüme göre, üniversiteler sadece eğitim ve bilim alanlarındaki başarıların değiş tokuşunun yapıldığı, kültür ve tarihi mirasın yaygınlaştırıldığı bir platform değil, aynı zamanda yapıcı ve politikadan arındırılmış bir diyalogu kurma merkezleri haline geliyor. Bu diyalog sırasında, ülkelerimizin güncel uluslararası konulardaki konumları ve planlarını tarafsız bir şekilde anlama fırsatını verecek. Kültürlerimizin yakinen temas ettiği, yoğun ekonomik işbirliğinin yaşandığı bir bölge olarak Rusya’nın Güneyi de hiç şüphesiz bu tür diyalogun kurulmasında önemli bir rol oynuyor. Güney Federal Üniversite, tarihi ve coğrafi özellikleri ile önemli insan potansiyele sahip olması nedeniyle ülkelerimiz arasındaki sistemik temaslar için önemli bir platform haline geliyor.

Üniversiteniz bu yıl hangi projeleri hayata geçiriyor veya geçirmeyi planlıyor?

Rus-Türk işbirliğinin gelişiminin önemini anlayan Güney Federal Üniversite, kendi programını oluşturdu. Bu programda, Rusya’nın Güneyinin Rus-Türk ilişkilerindeki rolünün ele alınacağı büyük uluslararası bilim forumu, üniversite uzmanlarının modern Türkiye’yle ilgili açık dersleri, Rus-Türk Toplumsal Forumu kapsamındaki işbirliği yer alıyor. Biz ayrıca aktif olarak Türk üniversiteleriyle partnerlik ilişkilerini kuruyoruz. Misal, bir hafta önce Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ile işbirliği anlaşması imzalandı. Karşılıklı dil, kültür ve gelenek yaz okulları da önemli bir işbirliği alanıdır. Bu okullar için akademik destek üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda Ankara Üniversitesi ile ortak bir projemiz var. Yakın gelecekte, mevkidaşlarımızı doktora sonrası (postdoc) araştırmacılığa davet ederek bilim stajı sistemini uygulayacağız.

Önümüzdeki yaz St. Petersburg’da yapılacak Rus-Türk Toplumsal Forumu toplantısı kapsamında hangi konuları gündeme getirmeyi planlıyorsunuz?

Eğitim ve Bilim Komitesi’nin eş başkanı olarak katılacağım toplantıda vurgu bilimsel ve ağ programlarına, teknoloji transfer mekanizmalarına, akademik hareketlilik programlarına ve ülkelerimizin ihracata yönelik projelerimiz için kadro desteği gibi konulara yapılacak. Her zaman dikkatlerin merkezinde olan önemli alanlardan biri de dil iletişimi, tarih ve kültürdür.

Üniversitenizin Türkiye yönündeki çalışmaları nasıl gidiyor?

Güney Federal Üniversitesi, Türkiye yönündeki çalışmaları özellikle eğitim ve bilim alanlarında tutarlı ve sistematik bir şekilde geliştiriyor. ‘Eğitim İhracatı’ ulusal projesi kapsamında, üniversitemizde eğitim alan Türk öğrencilerin sayısını artırmaya çalışıyoruz.  Halihazırda üniversitemizde 60’tan fazla Türk öğrenci okuyor. Üniversitemizin Sosyoloji ve Bölgesel Çalışmalar Enstitüsü’nde, 2017’den bu yana, Türkiye konulu yüksek lisans programı faaliyet gösteriyor, Kafkasya Araştırmaları programı açılacak. Gelecekte bu alanı, Türk öğrencilerden, Rusya’nın Güneyi ve Kuzey Kafkasya üniversitelerinde okuyan öğrencilerden gelecek talep göz önünde bulundurularak geliştirmeyi planlıyoruz. Üniversitemiz şimdiden çeşitli alanlarda lisan eğitiminin merkezi haline gelmiş durumda. Yakın gelecekte Türkoloji ve Kafkasya Araştırmaları alanlarında da lider konumuna gelmeyi umuyoruz.

Güney Federal Üniversitesi, Türkiye’den 9 üniversiteyle işbirliği anlaşmalarını imzaladı. Aralarında ODTÜ, Selçuk Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Çanakkale Üniversitesi ve diğer üniversiteler var. Erasmus ve Mevlana öğrenci değişim programları kapsamında da işbirliği geliştiriliyor, üniversitemizin öğrencileri Türk partnerlerimizle ortaklaşa uygulanan programlara aktif olarak katılıyor. Türk şirketleri, Turizm alanında eğitim gören öğrenciler tarafından büyük talep görüyor.

Biyoteknoloji, toprak bilimi, tarımsal kimya ve mahsul üretimi, mikrobiyoloji, tarım ekonomisi alanlarındaki bilimsel araştırma çalışmaları bizim için büyük önem taşıyor. Ortak çalışmalarımız, Rusya, Ukrayna, Belarus ve Türkiye dahil Avrupa’nın güneydoğusu gibi dev bir bölgedeki tarım arazilerinin ve tarım ürünlerinin üretim ve kalite kontrol yöntemlerini ve teknolojilerini birleştirmeyi amaçlıyor.

Ayrıca üniversitemize bağlı Disiplinler Arası İnsani Çalışmalar Merkezi’nden bir grup Türkolog da modern Türkiye araştırmalarını yapıyor. Merkez çalışanları, Türk ve Kafkas çalışmaları alanında araştırmalar yapıyor, düzenli olarak Türk bilimsel etkinliklere katılıyor ve Türkçe makaleler yayınlıyor. Merkez temelinde üniversitemizde uzman platformu oluştu. Bu platformda uluslararası uzman etkinlikleri düzenleniyor. Önümüzdeki sonbaharda, Rus-Türk ilişkilerindeki çeşitli güncel konuların tartışılacağı Rus-Türk forumunun düzenlenmesi planlanıyor. Bu foruma Türkiye’den uzmanları da bekliyoruz. Bilim insanları ve uzmanların, Rus-Türk işbirliğinin gelişimine ve ülkelerimiz arasında stratejik ve iyi komşuluk ilişkilerinin kurulmasına önemli katkı sağlayabileceğinden eminim.