Rusya Bilimler Akademisi Primakov Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Uluslararası Politik Problemler Bölümü'nün kıdemli araştırma görevlisi, Politik ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Viktor Nadein-Rayevskiy, Sputnik'e açıklamasında, Türk yönetiminin TL'ye destek vermek için son aşamada monetarizm yolunu seçtiğini belirterek, "TL'ye destek de enflasyona yol açtı ve şimdi Türk ekonomisinin bu durumdan çıkması çok zor hale geldi. Misal Rusya Merkez Bankası, enflasyon korkusuyla rublenin değerini düşük tutuyor. Türkiye ise öyle bir durumdaydı ki, aksine TL'ye destek vermesi gerekiyordu, bu yüzden de enflasyon meydana geldi" yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomide reform sözünü verdiğini hatırlatan Rus uzman, hükümetin küçük işletmelere destek vermeye ve spekülasyonlara karşı mücadele etmeye hazırlandığını belirterek, "Ama bu tür tedbirler, ülkeye sermaye girişinin yetersiz olması nedeniyle biraz kısıtlı kalıyor" dedi.
Ayrıca ABD'nin Türk ekonomisine yönelik eylemlerinin olumsuz etkisine işaret eden Nadein-Rayevskiy, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"ABD için Türk ithalatı küçük bir yüzde oluşturuyor, ama Türkiye için ABD yönündeki ticaret oldukça önemli. Bu yüzden ABD'nin Türk ekonomisine yönelik eylemleri, Türkiye'nin yanıt tedbirlerden çok daha tehlikeli. Askeri sözleşmeler de ekonomiyi etkiliyor. Örneğin, yaklaşık 20 Türk ileri teknoloji şirketi, F-35 için parça üretiyor. ABD, Türklere askeri teçhizat için yedek parça sevkiyatını durdurabilir, oysa Türkiye'de teçhizatın büyük kısmı Amerikan parçalarla çalışıyor. Şunu kaydetmek gerekir ki, Türkiye ve ABD arasındaki bu ticaret savaşı daha yeni başlıyor."
"Moody's ve Fitch gibi kuruluşlar, Çin, Rusya ve Türkiye'ye yönelik önemli konularda ABD'nin tavsiyelerine kulak asıyor. Diğer yandan bu kuruluşların imajı, doğru çıkması gereken tahminlerde bulunmaya dayanıyor, aksi halde kimse onları dikkate almaz ve onlar iflas eder. Ama burada söz konusu olan bir nevi kendiliğinden gerçekleşen tahminde bulunma çabasıdır, yani bu kuruluşlar olası sorunlar hakkında bilgi veriyor, ilgili kişiler de bu söylentileri dikkate alarak hisseleri satmaya başlıyor ve şirket veya ülke sorun yaşamaya başlıyor. Kredi kuruluşlarının son açıklamalarıyla ilgili olarak şu anda, ABD ve Türkiye arasındaki ticaret ve politik savaşın yükselmesi bağlamında, bir nevi kendiliğinden gerçekleşen tahminlerin birleşmesi yaşanıyor. Bu kuruluşlar, doğrudan emir almasa da ABD devlet kurumlarının Türk ekonomisine ve Erdoğan'a zarar verme tavsiyelerini dikkate alarak yatırımcıları ürkütüp Türkiye'den kaçırmaya çalışıyor."
