‘FAHİŞ BİR MADDİ HATA'
Gazeteyi eleştiren Türkeş, okur yazarlığın ötesinde, asgari düzeyde tarih bilen, yüksek tahsilli insanların bu tip kurumların başına getirilmesi önerisinde bulunarak, bunun ülke yararına olacağını söyledi. Türkeş gazetedeki iddiaları ‘saçmalık' olarak nitelerken, "O kadar anlamsız, gerçeği yansıtmayan konular ki bunlara cevap vermek, ciddiye almak anlamına gelir" dedi.
Türkeş, "Biraz tarih bilen, çok da bilmesine gerek yok, okuması, yazması olan adamlar koyarlarsa yönetici diye bu tip hataları yapmazlar. Bu çok fahiş bir maddi hata. Tarih bilmezlik, bu iddiaların hiçbirinin gerçekle alakası olamaz" diye konuştu.
‘KONTRATAK YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR AMA YANLIŞ KAYAYA ÇARPTILAR'
"Kaşıkçı cinayetiyle birlikte Suudi Arabistan, düne kadar Amerika'nın ve İsrail'in kendilerine verdiği destekle dünya üzerinde iyi bir görünüme sahip bir havada iken önemli ölçüde prestij kaybetti. Bu sıradan bir cinayet meselesi değildi, Batının da büyük iddialarıyla, veliaht prensi olarak tarif edilen şahsın bu cinayetle bir takım bağlantıları tespit edildi. Nitekim onu da sahneden çekmek zorunda kaldılar. Şimdi bu büyük prestij kaybını gidermek için yeni polemik konuları arıyorlar, tarih okusunlar."
AK PARTİLİ MAVİŞ: MODERN DÖNEMLERİN EMPERYALİST ÜLKELERİ BÜTÜNÜYLE HEGEMONYA KURUYOR
"Çok açık olan bir şey var; Osmanlı bir milletler topluluğudur, dolayısıyla bir imparatorluk olmanın da tabii sonucu olarak Osmanlı'nın yönettiği sınırlar içinde, her renkten, her dilden, her ırktan, her dinden insan barış içinde, her birisi kendi diliyle, diniyle özgürce yaşatmıştır. Osmanlıyı emperyal bir güç olarak tanımlamak hiçbir zaman tarihsel gerçeklikle örtüşmez. Özellikle Balkanlarda, Osmanlı hakimiyetinin olduğu dönemlerden sonrası için baktığımızda, oradaki topluluklar kendi dillerini, inançlarını koruyarak yaşamışlardır. Halbuki modern dönemlerin emperyalist ülkelerinin kuşattıkları ülkelere baktığımızda dilleri başta olmak üzere, dinlerini ve kültürel geleneklerini, tahrip ettiklerini bütünüyle kültürel bir hegemonya kurduklarını görüyoruz. Bu benzetmenin hiçbir anlamı yok."