Bakanlığın açıklamasında "Donald Trump'ın seçim öncesi ekibi ile Rusya arasında bir anlaşma olmadığı yönündeki ana çıkarım beklenen bir sonuçtu. Ancak şaşırtıcı olan böyle bir çıkarım için 19 avukat, 40 FBI ajanı, uzman kriminolog ve başka görevlilerin neredeyse 2 yıl çalışıp 2800'den fazla celp, yaklaşık 500 arama emri çıkarması, 500 kadar tanıkla mülakat yapması" ifadeleri kullanıldı.
Moskova'nın, geçen süreç içinde bir önceki ABD yönetimi ve Trump yönetiminden konuyla ilgili birçok kez doğrulama talep ettiğini hatırlatan Bakanlık, Mueller'in raporunun Rusya'nın, ABD'deki demokratik süreçleri baltalamaya yönelik siber saldırılar ve başka girişimlerde dahli olmadığına ilişkin hiçbir kanıt sunamadığının altını çizdi.
‘ABD ADALET SİSTEMİ İÇİN BİR UTANÇ'
Açıklamada dikkat çekilen bir nokta da Moskova'nın, seçimlere müdahale iddialarıyla ilgili profesyonel görüşmeler teklif ettiği, ancak tekliflere bir yanıt alamaması oldu.
Bakanlığa göre, sözgelimi Moskova, konuyla ilgili iddiaların ardından sibergüvenliğe yönelik çalışma grubunun yeniden kurulması teklifinde bulundu, ancak asılsız iddialarına ilişkin bir kanıtı olmadığından ABD, tekliflerden kaçındı. Diğer yandan ABD özel servisi, Rusya ile ABD arasında siber tehdit alarm kanalları üzerinden Ekim 2016-Ocak 2017 döneminde gerçekleştirilen yazışmaları da açıklamayı reddetti.
‘İDDİALAR İÇ SİYASİ SAVAŞTA KULLANILAN BİR KARALAMA GİRİŞİMİ'
Donald Trump'ı itibarsızlaştırmak isteyen Obama yönetiminin Rusya'yı hacker saldırılarıyla suçlamak için gülünç argümanlar kullandığı belirtilen açıklama "Washington'ın cesur davranıp bir anlaşmanın bulunmadığını, Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği iddialarının yalnızca ABD içindeki siyasi savaşta kullanılmak için başvurulan bir karalama girişimi olduğunu resmi olarak kabul etmesini umuyoruz" ifadeleri ile sona erdi.