BBC Türkçe'de yer alan habere göre, gazeteye konuşan Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Markus Kerber, "Türkiye hükümeti artık şunu kabul etmeli: Almanya'da DİTİB'in yönetimindeki camilerin tam kontrolüne sahip olduğu günler sona erdi. Ankara'daki yetkililere de söyledim: Sizin Türkleriniz, artık bizim de Türklerimiz oldu. Buna alışın" dedi.
Hedeflerinin "yabancıların etkisini azaltmak" olduğunu söyleyen Kerber şöyle devam etti:
Kerber ayrıca, Almanca vaazın da Müslümanlar için bir hak olduğunu söylerken, 'ülkedeki günlük yaşamın gerçekliklerine' hakim imamlara ihtiyaç olduğu görüşünde:
"Piercing ya da dövmenin Kuran'ın öğretilerine ters olup olmadığı tartışmasını ele alalım. Bir imam bu gibi sorulara yanıt veremiyorsa, o zaman genç Müslümanların internet imamına dönüşmesi gibi bir tehlike var — ki hızla karanlık sulara sürüklenebilirler."
DİTİB: İSLAM'IN EVRENSELLİĞİNE AYKIYI
Türkiye, DİTİB üzerinden Almanya'daki Müslümanlar arasında geniş bir ağa sahip.
FT'nin haberine göre, ülkedeki 2 bin 400 camiden 900'ünü DİTİB yönetiyor. Diyanet İşleri, Almanya'ya bizzat gönderdiği imamların maaşlarını da ödüyor.
slam dünyasında Almanya'nın bu çabalarına tepkiler de söz konusu.
FT'nin haberinde, DİTİB'in bu yıl düzenlediği bir konferans sırasında da 'Alman İslam' ve 'Avrupalı İslam' gibi kavramların 'İslamın evrenselliğine' aykırı olduğuna ilişkin ortak bir açıklama yayımlandığı belirtildi.
Bazı muhafazakar siyasetçiler ise İslam'ın Almanya'ya ait olmadığını söyleyerek bu politikaları eleştiriyor.