Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Star'da "Duydukların doğru Reis" başlığıyla yayımlanan yazısında "Duyuyorum ki diye başlayan sözlerinin tamamı doğru Reis. Fazlası var, eksiği yok. Millet kendi hukukunun, senin tarafından, kendi milletvekillerine ve teşkilatlarına karşı savunulduğunu gördüğü için sana minnettar. Çünkü bu lafları kendileri dediklerinde dışlanıyorlar. Partinin içindeyse muteber addedilmiyorlar" ifadesini kullandı.
Metiner devamında şunları kaydetti:
"Şu sözlerini duyduğumda benim yüreğim soğudu.
Millet seni her halinle seviyor Reis!
Saha çalışmalarında bunu görüyoruz.
Şimdi bu sözlerinden sonra daha çok sevecek.
Vatandaşlarla atılan gönül köprülerinin hesabını sorduğun için bin kat daha sevip güvenecek, eminim.
Merak edenler için O sözlerini aynen aktarmak istiyorum Reis. Aynen aktarayım ki o eleştirilerini duymayanlar duysunlar.
Şöyle diyorsun Reis:
Sadece vatandaşlarımızı mı?
İnan Reis'im seni anlamayan, anlamamak için gayret gösteren hatta dediklerini duymazlıktan gelenler var. Üzücü ve vahim olan, bunlardan bir kısmının birçok yerde yönetici katmanlarında bulunuyor olmasıdır. O yüzden seçim sonrasında teşkilatlarımızın misyonumuza uygun bir şekilde yenilenmesi şart. Kimi yerlerde milletvekillerin ‘Küçük olsun benim olsun!' anlayışına uygun olarak tanzim edilen teşkilatların değiştirilmesi elzem.
‘Duyuyorum ki belediyelerimizde vatandaşlarımıza yeterli ihtimamı göstermeyenler var.'
Keşke sadece yeterli ihtimamı göstermemekle kalsalar… Ötesi var Reis, ötesi!
‘Duyuyorum ki milletvekillerimiz arasında vatandaşımızın ulaşmakta zorluk çektikleri var.'
Bu seçim arifesinde ötesini söylemeye dilim varmıyor Reis'im! Keşke sadece bu olsa! Seçildikten sonra vatandaşlarla neredeyse bağını kesenler az değil. Fakir fukara evlerine gidip senin gibi diz çökenlerin, onlarla yürekten hemhal olanların sayısı yok denecek kadar az.
Seçim çalışmalarını AK Parti'yi destekleyen STK'ları ziyaretle sınırlayan veya üç beş esnafın elini sıkarak geçiştiren ve/ya da hepsi AK Partili olanların ev ziyaretleriyle çerçeveleyen bir anlayış ne yazık ki bizi halkımızdan kopartıyor.
İyi ki sen varsın Reis! Sayende kapılar açılıyor ve sana duyulan olağanüstü sevgi ve güven dolayısıyla oylar veriliyor. Kibir abideleri gibi etrafta dolaşanların kırıp döktüklerini senin sayende toplayabiliyoruz Reis'im, inan. ‘Beni bu çamurlu sokağa niye getirdiniz!' diyenlerle nasıl bir seçim çalışması yapılabileceğine var sen karar ver Reis'im! Kendileri için öngörülen programları beğenmeyip erkenden sahayı terk edip gidenler de cabası… Ah ki ne ah!
Tastamam doğru Reis'im! Özellikle de o vatandaşlarımız fakir fukara ve garip gureba iseler! Senin gibi ‘Kimsesizlerin kimsesi' olabilseydik bugün çok daha farklı noktalarda olurduk.
‘Buradan sizlerin huzurunda yürekten gelen hissiyatla söylüyorum: Vatandaşımızın gönlünü kıran benim de kalbimi kırmış demektir.'
İnan Reis'im sahada vatandaşlarımızın gönlünü kıran, bir başka deyişle vatandaşlarımızla gönül köprülerini atan belediye, vekil ve teşkilat sorunlarıyla cebelleşiyoruz. Gönlü kırılanları toplamakla geçiyor vaktimizin önemli bir bölümü. İnan Reis'im bu böyle olmamış olsaydı klasik seçim çalışmaları yapmamıza bile gerek kalmadan çok daha güçlü bir biçimde iktidarımızı sürdürürdük. Senin kalbini kıranlara inat bu millet senin millet için çarpan o asil kalbini bildiği için senden vazgeçmiyor. Yoksa millet, gönlünü kıranlara çoktan cezasını keserdi. Bu yürekten milleti sahiplenen uyarıların sayesinde gönlü kırıkları yeniden toplamak kolaylaştı. Seçim sonrasında bu uyarılar doğrultusunda teşkilatlarımız, milletvekillerimiz ve belediyelerimiz kendilerine çeki düzen vermezlerse milletimizin uyarısı inanın farklı olur.
Demedi demeyin."