Trakya'da bir ilçeden, baba dayağından kaçarak 5 ay önce İstanbul'a geldiğini belirten genç kadın, kalacak yerinin de olmadığını ve zaman zaman İstanbul'da tanıştığı iki kız arkadaşının yanında kaldığını ifade etti.
Şoförlerin ihbarı sonrası genç kadını polis, sığınma evine götürüldüğü ancak genç kadının orada da kalamadığı öğrenildi. Genç kadın, " Metrobüs seferleri sabaha kadar sürüyor, genelde geceleri burada uyuyorum. Ben kendimi korumaya çalışıyorum" diyor.
Yüzünün gözükmesini istemeyen kadın, babasından şiddet gördüğü şiddeti şöyle anlattı:
"Hayatımı mahvetti. Annem öldükten sonra dayaklarına dayanamadım. Babam, kız kardeşim ile bana sürekli şiddet uygulamaya başladı İki erkek kardeşim var, bunların evlerine gittiğimde de aile huzurlarının bozulduğunu hissettim. Babam bizi sürekli dövüyordu, hortumla dayak attığı günler oldu. Ağabeyimin evine gidiyorum, yengem benden rahatsız oldu. Ağabeyimin aile huzurunu bozmak istemedim. İstanbul'a geldim. 5 aydır metrobüs, otobüslerde kalıyorum. İstanbul'da tanıştığım iki kız arkadaşım var. Zaman zaman onların evinde kalıyorum. Özellikle simitçi olan, çok iyi bir kadın. Çamaşırlarımı onun evinde yıkıyorum. Polis bir seferinde beni karakola aldı. Anlattıklarımı dinledi, hak verdiler. Beni bir kadın sığınma evine götürdüler. Kalabileceğim bir yer değildi. Metrobüs seferleri sabaha kadar sürüyor. Genelde geceleri metrobüste uyuyorum. Ben kendimi korumaya çalışıyorum."
Kendisine hiçbir devlet kurumunun yardımcı olamayacağını söyleyen kadın, İETT otobüsleri ve geceleri de Beylikdüzü-Söğütlüçeşme arasında sürekli sefer yapan metrobüslerini 'sığınma yeri'' olarak kullandığını söyledi.
Otobüs Tahtakale Mahallesi'ndeki Şahintepe durağından Avcılar merkezindeki Marmara Caddesi'nin yanına saat 22.00 sıralarında geldiğinde ise ismini vermek istemeyen kadın, arka kapıdan indikten sonra, hızlı adımlarla uzaklaştı. Genç kadın, akşam karanlığında bir süre kendisini izleyen olup olmadığından emin olmak için sürekli arkasına baktıktan sonra araç trafiğine kapalı caddede yürüyerek uzaklaştı.
ŞOFÖR ANLATTI
Kurşun, şöyle konuştu: "'Gidecek yerim yok' diyor. Kadındır, diye indirmek istemedim. Polisi arayıp yardım istedim. Zorla indirmeye kalksam, bağırsa olay bende bitecek. İlk hareket noktamız olan Şahintepesi veya Cihangir Mahallesi'nde güvenlikçimiz olsa onlardan yardım isterdim. Zorla indirmeye kalksam, kadın bağırsa ben ne yapacağım Allah aşkına? Söylediğine göre sabaha kadar metrobüsle gitmiş- gelmiş yorgun halde arkada uyuyor. Sefer sonunda çay, sigara, yemeğini verdim. 'Yolda kaldım' dese 5-10 lira veririm, gönderim. Son servisim gece yarısı ben ne yapacağım kadın haliyle bırakamam. Sen bırakabilir misin vicdanen?"
Kurşun kadının, her seferinde Başakşehir, Avcılar, Esenyurt ilçelerinde gidiş-dönüş toplam 142 duraklık yolculuklarında otobüsün en arkadaki 3 kişilik koltuğunda cam kenarında oturduğunu, zaman zaman uyuduğunu söyledi.