Yeni Zelanda basınına konuşan Ahmed, "Bana, ‘Eşinizi öldüren kişi hakkında ne hissediyorsunuz' diye soruldu ve ben, ‘O kişiyi seviyorum çünkü o bir insan, benim kardeşim' yanıtını verdim" dedi. Ahmed, "Yaptığı şeyi desteklemiyorum, her şeyi yanlış anlamış" ifadelerini kullanıp şöyle devam etti:
"Fakat belki incinmişti, belki hiç sevilmemişti… Onu affettim ve eminim ki eşim hayatta olsaydı, o da aynı şeyi yapardı."
Ahmed, mahkemede yargılanan Tarrant ve onunla benzer düşüncelere sahip kişilere de, yaşananlar üzerine kafa yormalarını tavsiye etti. "Siz hâlâ hayattasınız. Sizin bir şansınız var" diyen Ahmed, "Herkesin iki yüzü vardır: Kötü ve insani… Ölüm ve nefret yerine insani yanınızı dışarı çıkarın. Keşke ona bunu söyleyebilseydim" ifadelerini kullandı.
Ahmed'in kendisi ise saldırgan caminin bir başka noktasındayken bir boşluk bulup tekerlekli sandalye ile dışarı çıkmayı başarmış. Tarrant'ın camiden çıkması sonrası içeri döndüğünde ise korkunç bir tablo ile karşılaşmış. Ahmed, "İçeri döndüğümde cansız bedenler gördüm, kaçmaya çalıştıkları sırada sırtlarından vurulup yüzlerinin üstüne düştükleri açıktı. Bir adamın oğlunu kucağında gördüm… Bir başkasının ‘yardım edin' diye seslendiğini duydum; üzerinde iki ceset vardı ve benden ‘Artık dayanamıyorum' diyerek onları kaldırmamı istiyordu" dedi.