Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında henüz görevdeyken hakkında soruşturma açıldığı, adının 'şüpheli' olarak yer aldığı suç duyurusunun daha görevdeyken Ergenekon davası klasörlerine konduğu ortaya çıktı.
Bir asker tarafından yazıldığı iddia edilen isimsiz mektup, 23 Ekim 2009'da medyada yer aldıktan sonra 30 Ekim 2009 tarihinde İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) üyeleri harekete geçti.
9 ASKER HAKKINDA ERGENEKON DAVASI
Dönemin Başsavcıvekili tarafından Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e gönderilen suç duyurusu aracılığıyla Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, Albay Dursun Çiçek, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Albay Hicri Dinçerol, Albay Sedat Özüer, Albay İlker Ziya Göktaş, Albay Fuat Selvi hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma belgesi İlker Başbuğ ve TSK'nın kurmay kademesi henüz görevdeyken Ergenekon Davası klasörlerine kondu.
AVUKAT ÜLGEN: KİMSEYE GÜVENEMEZDİM
Genelkurmay Başkanı'nın da aralarında olduğu askerler için 'şüpheli' yazan belgeyi davanın avukatlarından Celal Ülgen, Ergenekon klasörleri arasında o günlerde fark etti. Belgeye ulaştıktan sonra neler olduğunu Ülgen şöyle anlattı:
Zekeriya Öz'e ulaşan suç duyurusuyla Genelkurmay Başkanı'nın da aralarında olduğu isimlerin kumpas soruşturulmalarına adının karıştırılmasını isteyen 12 Mazlum-Der üyesi ise şöyle: Cihat Gökdemir, Mehmet Cüneyt Sarıyaşar, Salih Serdar, Avni Çebi, Nurettin Yavuz, Leyla Demir, Ramazan Arıtürk, Zeliha Yüce Yılmazoğlu, Kenan Alpay, Fesih Kaya, Cevat Özkaya, Yaman Yıldız.
'DİLEKÇE ÖZ TARAFINDAN KALEME ALINDI, ÖZENLİ İMZACILAR SEÇİLDİ'
"Bu dilekçenin aslında bizzat Zekeriya Öz tarafından kaleme alındığı ve özenli imzacılarının seçildiği belliydi. Bu belge ile bugün baktığımızda ilk çarpıcı gerçek; şikâyet tarihinde bu ülkenin Genelkurmay Başkanı ile tüm karargâhı hakkında suç duyurusu yapılmış olması ve bu suç duyurusunun Cumhuriyet savcıları tarafından işleme konulmuş olmasıdır. Bu belgeyi imzalayanlar, bu belgeyi Zekeriya Öz'e havale eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekili hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış olması ve de şikayetçilerin Zekeriya Öz ile yaptıkları işbirliklerinin faturasını hâlâ ödememiş olmalarıdır."