Erdoğan, Yeni Zelanda'daki saldırıya ilişkin soru üzerine şunları kaydetti:
"50 Müslüman orada şehit ediliyor, bunların cezası, azami 15 yıl olacak. Böyle bir şey olabilir mi? Bu kabul edilebilir mi? Bu olayda Avrupa'nın sesi çıktı mı? Hayır. Batı medyası işi tamamen sinsice götürüyor."
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
— (Beka meselesi) Ben milletimin beka meselesine nasıl baktığını ifade etmekten öte beka meselesinin ne olduğunu millete anlatmamız lazım. Roketlerle, havanlarla yapılan saldırılar bizim beka meselemiz değil mi? Yüzün üzerinde şehidimiz var. Bunları beka meselesi olarak görmeyeceğiz de neyi göreceğiz?
'GÜVENLİ BÖLGEYLE BURALARI TEMİNAT ALTINA ALMIŞ OLURUZ'
— Meydanlarda dev ekranlara bunların bazılarını getiriyorum. Mesela bir kadın var, "Biz sırtımızı YPG'ye dayadık" diyor, bu çok manidardır. Bunlar beka meselesi olmaz mı? Bir diğeri savaş çağrısı yapıyor. Temeli olmayan biri de "Kürdistan'da oylar HDP'ye, batıda biz Ak Parti ile MHP'yi yok edeceğiz" diyor. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı?
'BU DANGALAĞIN BÖYLE BİR MANİFESTO YAZMASI MÜMKÜN DEĞİL'
— Bizim birbirimizle olan sadakatimiz, bizim bütün olarak birbirimizi çok iyi anlamamız lazım.
— Ülkemizde birileri, "Ayasofya açılsın" diyor. Kardeşim duygusallıkla böyle bir talepte bulunmanın bir anlamı yok.
— Şu anda biz iktidara geldiğimizde, 17 yıl önce, gençlerin seçme hakkı vardı ama seçilme hakları yoktu. 18 yaş seçmeydi ama seçilme değildi. Ve bir gün arkadaşlarla kabine toplantısında dedim ki, "Seçmek mi zor seçilmek mi zor?" Seçmek daha zordur. Biz de dedik ki biz bu işi önce 25'e çekelim. İlk etapta 25 yaşa çektik seçilmeyi. Daha sonra seçilmeyi 18'e çektik.
— (ABD) Bunlar öyle bir noktaya getirdiler ki, o gece helikopterlerle sandıklar içinde Kobani'ye mühimmatı indirdiler. Benim Kürt kardeşlerim bazen diyor ya "Türkiye bize sahip çıkmıyor" diye. Kobani'den gelen yaklaşık 300 bin kardeşim Türkiye'de. Bunu nereye koyacağız?
— İstihbarat birimlerimiz Hollanda'daki saldırıyı araştırıyor.
'YARGININ MANSUR YAVAŞ'LA İLGİLİ KARARI KENARA KOYULACAK BİR ŞEY DEĞİL'
— (Sahte senet iddiası) Bu belgelerin ortaya çıkması, yargının Sayın Yavaş'la ilgili vermiş olduğu karar kenara konulacak bir şey değil. Bu seçime böyle girebilse dahi seçimden sonra bunlar milletin önüne gelecek, milletin önüne geldiği zaman burada çok ciddi bir bedeli kendisi ödeyeceği gibi Ankaralı hemşehrilerimize de ödetme durumuna düşürür.
'BİR ÜLKEDE GÜVEN YOKSA İSTİKRAR YOKTUR'
— Eğer bir ülkede güven yoksa istikrar yoktur. Bunu yakalarsanız mesele yok. Şu anda da bir yerel seçimdeyiz. Kabine olarak mevcut kabinemle yola devam edeceğiz. Yerel yönetimle bizim bir sıkıntımız söz konusu değil. Kimler kazanır bilemeyiz. Kim kazanırsa hesabını kendisi verir. Bizler devlet yönetimi olarak, tüm kurumlarımız hepsiyle biz hizmete devam edeceğiz.
— Kanal İstanbul için teklifler geliyor. Girmek isteyenler var. 3 katlı tüp geçide girmek isteyenler var, görüşmelere başladım. Türkiye'nin bu noktada bir sıkıntısı yok. Ama Türkiye'de birileri muhalefetini yapabilme adına bu tür yollara tevessül ediyorlar. Buradan size bir ekmek çıkmaz. Yapmayacakları şeyleri vaat etmek suretiyle, bol bol atıyorlar.
— (Turizm) Bu yıl 50 milyon rakamını aşacağız.
'PJAK'TAN İRANLILAR RAHATSIZ BİZ DE PKK'DAN RAHATSISIZ'
— Devlet her üniversiteyi bitireni bir işe yerleştirmez. Sınavlara gireceksiniz, olmuyorsa o zaman siz kendinize alternatifler meydana getirmeye çalışacaksınız.
— (İran sınırında operasyon) PJAK'tan İranlılar rahatsız, biz de PKK'dan rahatsızız. Bunlara karşı ortak operasyon konuştuk, hamdolsun gece yapıldı. Bunu devam ettirecekler. Bizim buradaki kararlılığımız birçok şeyi de orada farklı bir şekilde etkileyecektir. İran tarafı da bizim arkadaşlarımız da bu konuda kararlılıklarını sürdürüyorlar.
— Zaman zaman 'yalnız adam' rolü oynadığımı söyleyenler oluyor. Bunları doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Yalnız olan bir adam 82 milyon nüfuslu bir Türkiye'yi böyle bir konuma getiremez.