Türkiye'nin üç önemli istikrar noktası olduğunu ifade eden Soylu, bunların ekonomik, siyasal ve güven istikrarı olduğunu söyledi. Antalya'ya 2016 yılında 6,5 milyon turistin geldiğini, 2017'de bunun 11 milyona çıktığını, 2018'i 13,6 milyon ile kapattıklarını anlatan Soylu, 2019 hedefinin ise 16-16,5 milyon turist olduğunu söyledi. Mardin'e geçen yıl 3 milyon turistin geldiğini anlatan Soylu, Türkiye'nin 2019 hedefinin 50 milyonun üzerinde olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin terörle mücadele ettiğini aynı zamanda evden hırsızlıktan, tefeciliğe, trafik kazalarındaki ölümlerden, huzur operasyonlarına, uyuşturucu ile mücadeleye kadar güvenlikle ilgili verilerini de çok iyi bir noktaya taşıdığını kaydeden Soylu, "Türkiye güvenlik açısından çok önemli bir zaman dilimini yaşıyor" dedi.
Türkiye'nin geçen dönemde kendi adına çok önemli birikimler elde ettiğinin altını çizen Soylu, bu bilgi ve birikimleri güvenlik teşkilatlarının çok iyi kullandığını söyledi.
'TERÖRLE MÜCADELE KAPSAMINDA ŞEHİRLERDE KONTROLLER ARTTIRILDI'
Terörle mücadelede 'terörü kaynağında yok etme' gibi bir prensip ortaya koyduklarını anlatan Soylu, Suriye ve Irak ile Türkiye içerisinde kesintisiz operasyonlar yaptıklarını kaydetti. Soylu, kış operasyonları kapsamında 4 bin 300'ün üzerinde operasyon planladıklarını bunun da yüzde 86'sını tamamladıklarını vurgulayarak, 15 Nisan'dan sonra da bahar operasyonlarını başlatacaklarını ifade etti.
'BELEDİYELER TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ŞAH DAMARIYDI'
"(Kayyum atanan) Belediyeler bir kere terör örgütünün şah damarıydı. Bir, adamı oradan götürüyorlar, iki, ihaleleri oradan verip şişkin faturalarla beraber oradan terör örgütüne kaynak sağlıyorlar, üç, uluslararası alanda yapmış oldukları ziyaretlerde PKK'nın Avrupa'sı ile PKK'nın Türkiye'sini ve sınır dışını ciddi bir şekilde koordine ediyorlardı." diyen Bakan Soylu, söz konusu belediyelerin iş makinelerinin yanı sıra erzak ve para toplayarak da PKK'ya yardım yaptıklarını, kayyum atanınca bunların kesildiğini ifade etti.
FETÖ ile mücadele hakkında da bilgi veren Soylu, örgütün Amerika'da 800 milyon dolar okullardan aldığını, bağış izinlerinden dolayı da 200 milyon dolar topladığı bilgisini paylaştı. Soylu, FETÖ'nün Arizona ve Nevada'da askeri üste okullarının bulunduğunu kaydetti.
21. asırda bir ülkenin terörü kendi ülkesinden engellemesinin söz konusu olamayacağını ve bir ülkenin iç güvenliğinin başka ülkenin merkezinde başladığını aktaran Soylu, bunun için bir çok ülke ile güvenlik alanında işbirliği yaptıklarını anlattı.
'CEBİNİZDE PARANIZ OLSA 15 TEMMUZ DARBESİ YAPILAN BİR ÜLKEYE YATIRIM YAPAR MISINIZ?'
Seçim çalışmaları kapsamında İzmir'de bir STK buluşmasında "Size yaklaşan bir tehlikeyi söylemek boynumun borcudur" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Soylu, son 6-7 yılda Türkiye'nin yaşadığı olayları hatırlattı. Gezi Parkı odaklı olaylardan önce faizin yüzde 3.5-4 olduğunu sonra 11'e çıktığını belirten Soylu, söz konusu dönemde kişi başına gelir seviyesinin 11 bin dolar olduğunu söyledi.
Türkiye'nin orta üst gelir seviyesinden yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkacağını ancak bunun engellendiğini ifade eden Soylu, "Orta gelir tuzağından dolayı girmedik bu patinaja, Gezi, 17-25 Aralık, 6-7 Ekim, 15 Temmuz. Sizin cebinizde paranız olsa 15 Temmuz darbesi yapılan bir ülkeye yatırım yapar mısınız?" diye sordu.
'SIÇRAMAMIZ LAZIM'
'TÜRKİYE KENDİSİNİ GÜÇLENDİRMEDİĞİ SÜRECE TEHDİT ALTINDADIR, BU DÖNEM DAHA TEHDİT ALTINDADIR'
Soylu, Türkiye'den 4 enerji hattının geçtiğini, Avrupa'nın enerjisini Türkiye'den karşılamak zorunda olduğuna dikkati çekti. "Türkiye beka konusunda sürekli tehdit altında bir ülkedir. Kendisini güçlendirmediği sürece tehdit altındadır. Bu dönem daha tehdit altındadır" diye konuşan Soylu, 1969 yılından beri Türkiye'nin 4,5 yıl seçim olmayan bir döneminin hiç olmadığını söyledi.
'4,5 yıl terör olmadığı takdirde Türkiye'nin sıçrama yapacağını' ifade eden Soylu, "Eğer 31 Mart akşamı Türkiye'de bir iktidar zaafiyeti oluşuversin, şuraya yazınız, 1 Nisan'dan itibaren Doğu ve Güneydoğu'da başka olaylar başlar. Kaymakamlar ve valiler, 6 yaşındaki çocukların ellerine taş verilerek itibarsız hale getirilmeye çalışılır." diye konuştu.
CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin belediye meclis üyeleri adayları arasında terör ve asayiş suçlarından sabıka kayıtları ile istihbarat bilgileri bulunan 299 kişi olduğu bilgisini paylaşan Soylu, şunları kaydetti:
— Gene aynı belediye, adı E.Y. 1998'de para toplayarak kırsala aktardığı, 2015'te KCK yapılanmasından dolayı gözaltına alındığı… H.Ş. Ankara'da bir kuyumcu dükkanı soygunu ile ilgili yakalandı. Yine İstanbul'da çok sosyete bir yerde, Kandil bölgesine giden şahıslardan biri olduğu, Kandil ile Türkiye arasında haber alıp getirdiği…
— Yine İstanbul'da 2006 yılında PK/KCK gençlik faaliyetleri içerisinde sürekli aktif olarak yer aldığı ve adam topladığı. İzmir’de araç yakma olaylarına yardım ve yataklık yaptığı…
Soylu, bu kişilerle ilgili "gereğinin" yapılacağını söyledi.
'FİTNE VE NİFAK TOHUMU'
94 belediyeye kayyum atanması ile PKK'nın "şah damarının kesildiğini" söyleyen Soylu, kendilerine meydan okunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Bir G günü geldiğinde düğmeye basacaklar. Diyelim ki bir şehit cenazesi geldi. Belediye meclisi karar alacak, şu sokağın ismini değiştiriyorum diye. Oradan öbürü dilekçe verecek, terör örgütü mensubum vardı, bize göre terör tabi onlara göre sözde şehit, şu sokağa isminin verilmesini istiyoruz. İstanbul'da, Antalya'da Anadolu'nun bir ilçesinde nasıl karşılanır? Peki ne olur belediye meclisinde? Bu bir fitne tohumudur, nifak tohumudur. Terör örgütüne yardım yataklık yapan bu kişileri almışsınız. Adamlar kadrolu şu an. Herkes ne görev yapacağını biliyor. PKK'yı şöyle görmesin kimse. PKK'nın kendi adına bir iradesi söz konusu değildir. PKK'nın iradesi Kandil'dedir."
'HDP DİYE BİR SİYASİ PARTİ YOKTUR'
Atakule'den yapılan canlı yayında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 12 Mart'ta Bursa'da bir vatandaşla diyaloğu sırasında "Kim terör örgütlerine destek veriyorsa Allah belasını versin" dediğinin hatırlatılması üzerine Bakan Soylu, "İki tane şey var Kılıçdaroğlu ile ilgili. Amerika da aynısını söylüyor zaten Amerika terör örgütlerine destek veriyor mu vermiyor mu? Kılıçdaroğlu da PYD'yi terör örgütü olarak görmüyor. 24 Haziran'da kim taşıdı PKK'yı Meclis'e? HDP diye bir siyasi parti yoktur. PKK'nın da HDP'nin de PYD'nin de organik sözde lideri Apo'dur. PKK/PYD'yi HDP'yi Meclis'e kim taşıdı? Hangi sistem taşıdı? CHP taşıdı. Kendi milletvekili (Aysu) Bankoğlu geçen gün söyledi, 'Ben PKK'nın oyuna talibim' dedi. Bunu reddetmiyorlar zaten. HDP, PKK'nın siyasi kolu olduğunu reddetmiyor." diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU GÜLEN'E GEÇMİŞ OLSUN TELEFONU AÇTI'
Soylu, Kılıçdaroğlu'nun 2013'te Fetullah Gülen'e telefon açanlar arasında kendisinin olmadığını söylemesine ilişkin, yanında getirdiği notu okuyarak "Çıksın cevap versin. Ekim 2013, Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Merkez'den Mustafa Yeşil'in verdiği numaradan Pensilvanya'yı aradı. Fakat 'ilaç aldığı için konuşacak durumda olmadığı' söylendi. Durumunu sordu, Mustafa Yeşil ile konuştu, geçmiş olsun dileklerini sundu. İlan çıkmadan 3-4 gün önce Ekrem Dumanlı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun basın danışmanı Baki Özilhan'ı arayıp 'Gazetede vereceğimiz geçmiş olsun ilanında Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismini verelim mi?' diye sordu. Baki Bey bir şeyden haberi olmadığı için Ekrem Dumanlı'ya bir şey söylememiş, Mustafa Yeşil'i danışmanı arar o da Kemal Kılıçdaroğlu'na sorar 'Şimdilik ismime yer vermesinler' der ve gazete ilanında adı çıkmaz ama Kemal Kılıçdaroğlu, Fetullah Gülen'e geçmiş olsun telefonu açmıştır. Ben bunu yapmadım diyebilir, demesini bekliyorum merakla." ifadelerini kullandı.
'WIKILEAKS BELGELERİNDE TANRIKULU 'TR705' KOD ADIYLA YER ALIYOR'
Bakan Soylu, kendisinden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, bir terörist cenazesine gittiğini ispat etmesini isteyen CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın sözleri hakkında ise "Aziz Güler'in cenazesine gitti. Aziz Güler, DHKP-C'li. Öldürüldüğü tarihte, 21 Eylül 2015'te Ayn el-Arap'ta bir terör örgütü mensubu olduğunu herkes biliyor. Bu cenazeye gitti. Bu cenazenin başında da yine zannediyorum, bir genel başkan yardımcısı veya bir milletvekili (Gamze Akkuş) İlgezdi olabilir, onunla gözyaşı döktüler, ağladılar. Onun için Sayın Grup Başkanvekilinin bu değerlendirmesini kale almamak lazım, sözünü de kale almamak lazım." dedi.
Tanrıkulu'nun, Wikileaks belgelerinde "TR705" koduyla kime çalıştığının yer aldığını söyleyen Soylu, her partiye sızdırılan adamlar olduğunu bildirdi.
Soylu, HDP'de bir FETÖ'cünün, İYİ Parti'de ise başka bir tarafla iltisaklı bir kişinin bulunduğunu söyledi.
8 MART YORUMU: HEMEN GEREĞİNİ YERİNE GETİRİN DEDİK
8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Taksim'de toplanan grubun ezan okunduğu sırada ıslık çalıp slogan attığı iddia edilen görüntülere ilişkin ise Bakan Soylu, İstiklal Caddesi'nin kendilerinin "kırmızı çizgisi" olduğunu belirterek şunları söyledi:
— Maalesef bu çirkin olay meydana geldi. Beni ürkütür bu olaylar. Siz Kahramanmaraş olayının nasıl çıktığını biliyor musunuz? Ben Kahramanmaraş olaylarının, Çorum olaylarının nasıl çıktığını iyi okudum. Türkiye'de en kötü mesele, esas itibarıyla bizi korkutacak mesele, bizim fay hatlarımız üzerinden meselelerin tetiklenmesidir. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, laik-dindar bunlar bizim fay hatlarımızdır ve bugüne kadar Batı bunu çok iyi kullandı. Allah muhafaza orada belli bir saatten sonra arkadaşlar bizi uyardılar, biz hemen süpürdük. 'Şu anda alkol alınmaya başlandı. Bir bölüm böyle bir şey yapıyor, kontrolsüz bir şey olabilir' deyince 'Hemen gereğini yerine getirin' dedik.
— Ezanın ıslıklanması gibi bir hadiseyi başka bir tarafa çekerlerse toplumsal kargaşayı, toplumsal çatışmayı önlemekte zorlanırız. Türkiye'de tek taraflı kimse bir şey yapamaz. Yani Gezi olayları gibi… Bizim böyle bir endişemiz yok. Hangi grup olursa olsun, Türkiye'de hiçbir şey yapamaz ama mesele, Allah muhafaza iki tarafın birbirine tahrikiyle meydana gelebilecek bir iş olursa bu güvenlik sorunu olarak bizi ciddi bir şekilde uğraştırır. Bu, tehlikeli bir iştir. Kim bunu yapıyorsa, kim buna adım atıyorsa bu akılsızlığından değildir. Bu, planlı, programlı… Nefreti, kini, oradaki pankartları gördünüz zaten hepsi iğrenç. Valiliğimiz gerekli soruşturmayı yapıyor.