Trigazis şunları söyledi:
"Güvenli olmayan bir dünyada yaşıyoruz. Bu durum sadece savaş ve çatışmalara değil, küresel istikrarsızlığa da yol açıyor. Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonar ne yazık ki dünyada büyük bir istikrarsızlık meydana geldi. ABD'nin ilk başkanı George Bush'un Irak'takis avaştan sonra ‘yeni dünya düzeninden' söz ettiğini hatırlayın. Bu yeni düzen insanlık için birçok soruna yol açtı. Bizde de savaşlar oldu, yine Irak'ta, Afganistan'da savaşlar oldu. Daha sonra başka sorunlar da… Zira ABD 21.yüzyılın kendilerinin olacağına inanıyor, açıkça ‘dünyanın hakimi olacağız diyordu."
Trigazis'e göre büyük güç olan ABD'nin kurbanları olanlarsa BM gibi uluslararası örgütlerdi. BM'nin Soğuk Savaş sonrası rolü zayıfladı ve yeniden güçlendirilmeli. Soğuk Savaş'ın bitmesinden sonra istikrarlı dünya düzenine geçiyoruz, ancak BM gibi kuruluşların pozisyonu güçlendirilmeli.
Trigazis, Avrupa'da güvenliğin temeli olabileceğini düşündüğü Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nı (AGİT) da desteklediklerini belirtti.
Trigazis, Rusya'nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması'na yönelik tutumunu kesinlikle desteklediğini ifade etti:
"(ABD Başkanı Donald) Sayın Trump şimdi Rusya'nın anlaşmayı ihlal ettiğini söylüyor. Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'la Kore yarımadasının nükleer silahlardan arındırılmasına yönelik görüşme gerçekleştirdi. Nasıl oluyor da Kore yarımadasındaki nükleer silahları imha etmek isterken ve Avrupa'da nükleer silahların imhasını öngören anlaşmadan çekiliyor? Avrupa'ya nasıl nükleere karşı koruyucu olarak mı dönmek istiyor? Trump ve ABD bize sözde ‘nükleer şemsiye' getirmek isterse bizim için üzücü. Biz şemsiye falan istemiyoruz."
INF anlaşmasına iki tarafın da uyması gerektiğini, ABD'nin çekileceğini açıklaması yüzünden Rusya'nın anlaşmayı uygulayamadığını belirten Trigazis, Soğuk Savaş döneminde nükleer silahlara karşı birçok anlaşma bulunduğunu, bu işbirliğinin bugün de yapılabileceğini kaydetti.
Trigazis, "SYRIZA olarak Avrupa'da yeni bir Soğuk Savaş istemiyoruz. Ukrayna bahanesiyle yeni bir soğuk savaş yürütülüyor. Sadece Rusya'ya karşı değil, nükleer silah inşa edeceği gerekçesiyle İran'a karşı da yaptırımlar uygulanmasın istiyoruz. Bu iki yüzlülük, zira Ortadoğu'da nükleer silahı olan tek nükleer güç İsrail. ABD bununla ilgili hiçbir şey söylemiyor" dedi.
‘AVRUPA, RUSYA İLE İŞBİRLİĞİ YAPABİLİR'
Trump'ın, tek taraflı olarak birçok uluslararası anlaşmadan çıktığını vurgulayan Trigazis, İran nükleer programından çekildiğini de hatırlattı.
ABD Başkanı'nın ayrıca Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyarak Ortadoğu'daki barışa büyük darbe indirdiğini de vurgulayan Trigazis "İran nükleer anlaşmayı uyguladı. Bu anlaşmada sadece ABD değil, AB ülkeleri, Almanya vardı. BMGK üyeleri ve Rusya vardı. Trump'ın eylemleri ise tek taraflıydı. Ayrıca Paris İklim Anlaşması'ndan da çıktı. Ne yazık ki bunlar insanlığın geleceğine yönelik sorumsuzca davranıldığını gösteriyor. Bu duruma AB, Çin ve Rusya tepki gösterdi. Bu bana kalırsa AB'nin Avrupa'da barış ve güvenlik için Rusya ile işbirliği yapabileceğine yönelik bir örnek" ifadelerini kullandı.
‘YUNANİSTAN'DA NÜKLEER SİLAH YOK'
Yunanistan'ın Araksos üssünde ABD'ye ait nükleer silah olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Trigazis "Yunanistan'da nükleer silahımız yok. Dönemin Başbakanı Andreas Papandreu döneminde çekildi. Sonra da Soğuk Savaş bitti. Yunanistan'da 1957'den sonra ABD ve NATO'nun nükleer silahları vardı, ama şimdi yok. Bu kesin" dedi.
Trigazis, açıklamalarına şöyle devam etti: "Araksos'a soğuk savaştan sonra NATO uçakları geldi, bu uçaklarda nükleer silahlar vardı. Soğuk savaş sonrasında Avrupa'da nükleer silah bulunduran NATO'nun stratejisi gereği sürekli hazır haldelerdi. Bildiğiniz gibi şimdi Belçika, Almanya'da ve Türkiye'de de İncirlik üssünde nükleer silah var. Ancak Yunanistan'da yok, en azından üslerde. NATO tatbikatları kapsamında gelen bir uçak olduysa bilmiyorum. Ancak Yunanistan'da ABD ve NATO'ya ait nükleer silah üssü yok. Bize göre nükleer silah bir savunma biçimi değil, yıkım aracı. Bu nedenle nükleer silahların tamamen yasaklanmasını destekliyoruz."
Atina'nın Yunanistan'da yeni üs kurulmasına izin vermediğini belirten Trigazis, mevcut Suda üssünün de soğuk savaş döneminden kalma olduğunu ifade etti. Trigazis "Yunanistan'da ABD üssüne ihtiyaç yok" dedi.
Mora Yarımadası'nın nükleer silahlarla donatılmaması için yeni bir harekete ihtiyaç olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlayan Trigazis "Hayır, bence yarımadaya nükleer silah konuşlandırılması gibi bir tehlike yok. Nükleer silahlara karşıyız, Türkiye'de Rusya ile işbirliği ile inşa edilen Akkuyu gibi nükleer santrallere de. Yunanistan, topraklarında nükleer santral inşa etmeyecektir" ifadelerini kullandı.
Trigazis "Rusya'nın Yunanistan'ı tehdit ettikleri için Türklerle iyi ilişkileri olmasın demiyoruz. Onlar komşular ve ortak çıkarları var. Tıpkı bizim Türkiye ile ortak çıkarlarımız olduğu gibi. Türkiye ile ekonomi ile ilgili konularda işbirliğimiz var. Bu barışın anahtarı" dedi.
‘TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ YOLLARI BULUNMALI'
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'ın Türkiye'ye gitmemesini söyleyenlere kulak asmadığını vurgulayan Trigazis, Ankara ile iletişim kanallarının açık olması ve işbirliği kurulması gerektiğini kaydetti.
Trigazis "Yıl ortasında Selanik'te Yunanistan-Türkiye Ekonomi Forumu yapılacak, zira ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Ele alınacak başka konular da var. Ege Denizi'ni korumak için başka kimle işbirliği yapabiliriz ki? Ege Denizi'nde yaşam olsun istiyorsak, Türkiye ile işbirliği yolları bulmalıyız. Ege'deki balıkların Yunan veya Türk bayrakları yok" ifadelerini kullandı.
Trigazis, Yunanistan'ın en başından beri Venezüella'daki darbe girişimine karşı çıktığını ifade etti.
Trigazis "SYRIZA olarak asla Maduro yönetimine karşı olduğumuzu söylemedik. Kimse mitinge çıkıp kendini başkan ilan edemez" dedi.
Latin Amerika'daki demokratik değişimleri olumlu değerlendiren Trigazis, Avrupa'nın da bu örnek doğrultusunda hareket edip neoliberalizme karşı çıkılması gerektiğini belirtti.
Trigazis, Venezüella'nın SYRIZA'ya yardım ettiği iddialarını da şu sözlerle yalanladı:
"Bize kimse yardım etmedi. Biz her şeyi Yunan halkının desteğiyle elde ettik. Kreditörlerle üçüncü memorandumu imzalamamış olsaydık, Yunanistan'ın düşmanları Avrupa'daki yerini kaybetti diye sevinirdi. Türkiye'nin Avrupa'nın kapılarını çaldığı bir dönemde biz dışarıda olmak istemedik. Bu bizim için felaket olurdu."
‘ERKEN SEÇİM OLMAYACAK'
Trigazis, ülke içindeki durumla da ilgili erken seçim olmayacağı açıklamasını yaptı:
"Memorandumlarla dolu 7 trajik yıl yaşadık. Yunanistan'ın şu an ekonomik canlanma ve gelişim açısından birçok imkanı var. Halihazırda durum istikrara kavuşmuşken, anayasanın öngördüğü sürede, normal şekilde dört yıllık sürecin bitiminde seçimlere gidilebilir. En geç Ekim 2019'da."