Sırbistan hükümetinin Kayıp Şahıslar Komisyonu'nun verilerine göre, Kosova ve Metohiya'daki silahlı çatışmalar sırasında ve sonrasında 1998'den bu yana kaybolan yaklaşık 5800 kişiden 1658'inin kaderi hala bilinmiyor. Kayıplardan yaklaşık 540'ı Sırplardan oluşuyor. Sırp makamları, Kosova'daki kaçırma olaylarının 1998'de başladığını, mağdurların çoğunun Sırp siviller ve Arnavut olmayan diğer etnik gruplardan olduğunu belirtti.
Kosmet'teki parlamento komisyonundaki çalışma grubu, 1998-1999 ve 2000 yıllarında Kosova Kurtuluş Ordusu'nun (UÇK) işlediği suçlarla ilgili birleşik bir veri tabanı oluşturdu.
Sputnik'e konuşan Dretsun, "UÇK'nın cinayet, işkence, yasadışı tutuklama, tecavüz gibi olayları nasıl organize ettiğini kategorilere ayırarak bir veri tabanı oluşturduk ve işin büyük bir bölümünü tamamladık. Elbette, yasa dışı organ ticareti de dikkatimizden kaçmadı" ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Misyonu (UNMIK) ve Eski Yugoslavya Uluslararası Mahkemesi'nin araştırma birimi tarafından toplanan verilerin de bulunduğunu belirten Dretsun, "Örneğin, Eski Yugoslavya Uluslararası Mahkemesi (ICTY) soruşturma ekibi tarafından Arnavutluk'taki Burrelli şehrinin güneyinde bulunan bir tesisi inceleyen bir rapordan elde edilen veriler var. Oradaki ‘sarı ev' olarak adlandırdıkları yerde kan izleri bulunduğunu tespit ettiler. Organ ticaretinin yapıldığını gösteren başka tıbbi malzemeler de bulundu" dedi.