Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hazırlanan 2018-2019 Küresel Ücret Raporu'na göre, dünya genelinde cinsiyete dayalı ücret eşitsizliği yüzde 18.8 olarak gerçekleşiyor. Türkiye'de bu oran yüzde 12 seviyesinde bulunuyor.
Sözcü'den Mehtap Özcan Ertürk'ün haberine göre, cinsiyete dayalı gelir eşitsizliği Belçika'da yüzde 2.7 iken, Norveç'te yüzde 11.7, Fransa'da yüzde 13.3, İngiltere'de yüzde 16.6. Cinsiyete dayalı ücret farklılıkları ile mücadele küresel düzeyde tüm ülkelerin önünde başa çıkılması gereken bir sorun olarak duruyor.
Rapora göre, Portekiz, İngiltere, İspanya, Fransa gibi yüksek gelirli ülkelerde ücret eşitsizliği ortalama yüzde 15.5. Üst-orta gelir grubunda yer alan Brezilya, Meksika, Tayland ve Türkiye'nin de içinde yer aldığı ülkelerde ücret eşitsizliği ortalaması yüzde 20.9, Türkiye'de cinsiyete dayalı gelir eşitsizliği oranı yüzde 12 seviyesinde. Sıralamada Türkiye'nin hemen altında yüzde 11.9 ile Ekvador, yüzde 11.2 ile Arnavutluk, yüzde 10.9 ile Tayland yer alıyor.
NEDENİ EĞİTİM DEĞİL
Kadınlar ve erkekler arasındaki ücret eşitsizliklerinin geleneksel açıklamalarından biri de cinsiyetler arası eğitim farklılıkları. Ancak rapor, eğitim farklılıklarının söz konusu eşitsizliği açıklamakta yetersiz kaldığını, "açıklanamayan" kısmın daha büyük bir etkisi olduğunu ortaya koyuyor.
20.2 MİLYON KADIN EVDE
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2018 yılı Kasım ayı Hanehalkı İşgücü Araştırması'na göre, 2018 yılında her 10 kadından sadece 3'ü istihdam edildi. Kadınların istihdama katılım oranı yüzde 29.1 oldu. Bu oran ile Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve OECD ortalamalarının çok altında kaldı. OECD üye ülkelerinde kadın istihdam oranı yüzde 44.4, AB üye ülke ortalamalarında ise bu oran yüzde 45.9'u buluyor. Diğer yandan, işsizlikte en yüksek artış da genç kadın işsizliğinde yaşandı. 2017 Kasım ayında yüzde 19.3 olan genç kadın işsizliği, 2018 Kasım'da yüzde 23.6'ya çıktı.
20 milyon 292 bin kadın çalışma hayatının dışında kaldı. Kadınların çalışma hayatına dahil olamamalarının başlıca nedenleri arasında ailesel sorumluluklar ve ev işleri geliyor. 11 milyon 188 bin kadın ev işleri ile meşgul olduğu için, 1 milyon 424 bin kadın da ailevi ve kişisel nedenlerle çalışma hayatına katılamadığını belirtiyor. Yani 12 milyon 612 bin kadın ev işleri, ailevi ve kişisel nedenler gibi gerekçelerle çalışma hayatında yer alamadı.