Son dönemde S-400'lerle ilgili ABD'den gelen açıklamaları iktidar ve muhalefet parti sözcüleri Sputnik'e değerlendirdi.
AK PARTİ: S-400'LERDEN GERİ ADIM ATMA GİBİ BİR DÜŞENCEMİZ YOK
'S-400 ÜLKE SAVUNMASI AÇISINDAN ZARURİYET'
Rusya ile S-400 anlaşmasının başka meselelerle karıştırılmaması gerektiğini ifade eden Özen, şöyle devam etti:
"Bunun Türkiye'nin bir tercihi ve ülke savunması açısından zaruriyet olduğunu defalarca açıkladık. Dolayısıyla S-400'lerle alakalı mesele belli aşamaya da geldi. Bundan Türkiye olarak geri adım atma gibi düşüncemiz yok. Amerika'nın ülkemiz güvenliği ile alakalı olan bir meselede daha farklı, daha yapıcı değerlendirmeler yapmasını bekliyoruz ama üst düzey görüşmeler zaten devam ediyor, bunun bir şekilde nihayete ereceğini, problem çıkmadan sonlanacağını ümit ediyorum."
'DEVLET CİDDİYETİNDEN UZAK AÇIKLAMALAR'
F-35'lerle ilgili sürecin de bir yandan devam ettiğini belirten Özen, "Tabi karar kendi takdirleri… Türkiye savunma sanayiinde kendi ihtiyaçlarını bir şekilde görüyor, farklı alternatifler değerlendirebilir ama biz istiyoruz ki bu süreç de kendi mecrasında yürüsün" dedi.
MHP'Lİ AYDIN: GÖRÜŞMELERİMİZDE DE ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMELER VAR
'PYD/YPG İLE MÜTTEİFİKLİK KURUP DA SONRA BİZE MÜTTEFİKLİK HUKUKU DAYTMANIZ ŞIK DEĞİL'
"Hem Cumhuriyetçiler hem Demokratlar bu konuda kararlılar. Tabi kamuoyuna yanlış aktarılıyor. Müttefiklikle komşuluk hukukunu karıştırıyorlar. Türkiye'nin acil ihtiyacı olduğu dönemde siz sökülüp (Patriotların) götürüldü. Biz o dönemde çok farklı zaruriyet içerisindeydik, istedik, zor şartlarda istedik yok dediniz. PYD/YPG ile müttefiklik kurup da ondan sonra bize müttefiklik hukuku dayatmanız şık değil."
'BİZİ RAHAT BIRAKMAYACAKLAR BU KESİN'
ABD ile Türkiye arasında son günlerde bir görüşme trafiği olduğunu da kaydeden MHP'li Kamil Aydın, S-400 ile ilgili anlaşmaların yapıldığını, ödemelerin kısmen gerçekleştiğini neredeyse teslimatın yapılacağını söyledi. Aydın, "Tabi bizi rahat bırakmayacaklar bu kesin" dedi. Aydın, "Peki Türkiye sizce S-400'lerden vazgeçebilir mi?" sorusunu ise "Zor, zor, zor. Ama Türkiye çok akıllı bir şekilde hamlelerini yapıyor. Şöyle, o ayrı o ayrı. Yani sistemleri birbirine karıştırmayacağız, onun kullanım hakkı bizde olacak, dışarıdan herhangi bir teknik eleman olmayacak S-400'ün. Birde farklı, biri hava savunma sistemi diğeri füze" diye yanıtladı.
'TÜRKİYE'NİN EVET DEMESİ DİPLOMATİK OLARAK DA ULUSLARARASI TİCARET AÇISINDAN DA KENDİNİ ZORA SOKAR'
"Ama tamamen vazgeçmeyi ben öngörmüyorum. Gerek Cumhurbaşkanı'nın ifadeleri gerek yetkililerin ifadelerinde… Çünkü hem madden hem manen Türkiye gerçekten özellikle Suriye meselesinde çok hassas dengeleri tutmak zorunda. Yani şimdi Rusya ile olan bir anlaşmayı yok saymak… Nükleer santral inşaatı var, paralar ödenmiş bu bağlamda, teknoloji transferi yapılıyor ve Kasım ayında sanıyorum kurulacak. Sanki Amerika biraz gurur meselesi yapıyor. Amerika çok uluslu şirketlerle ayakta duran bir yapı. Özellikle silah sanayi, ağır sanayi, ekonomisi oraya dayalı. Biz almayacağız demiyoruz ki, hem fiyatta hem şartlarda biraz iyileştirme var biz de masaya oturalım diyoruz. Ama onlar yok bunu alırsanız öbüründen vazgeçeceksiniz, o olmayacak, olamaz falan… Bu tabi biraz Türkiye'yi geriyor. Buna ‘evet' denilmesi zor bana göre. Yani ‘S-400'den vazgeçmediğiniz sürece bu olmaz' demesine Türkiye tarafının ‘evet' demesi diplomatik olarak da, uluslararası ticaret açısından da kendini zora sokar."
İYİ PARTİLİ EROZAN: BUNUN TÜRKÇE'DE TABİRİ 'YAKARIZ SİZİ'DİR
"Bu (Eric Pahon) biraz daha terbiyelice demiş, bu da başka türlü bir yakarız. Bu bir caydırma çabası. Bu tam pazarlığa döndü, çarşı, pazar pazarlığına döndü. ‘Benim malım seninkinden iyi, Rus alma o entegre olmaz, benimkini alırsan entegre olur ama ben teknoloji transferi vermem şekerim' diyor Amerikalılar. Yani bu bir ticari boyut kazandı artık yani bu bir stratejik boyuttan ziyade bir pazar pazarlığına döndü.
Amerikalıların tabi ki kendi mallarını satmak gibi bir çabası olması normaldir. Ama benim asıl sıkıntım şu. Bunları hangi tehdide karşı alıyoruz onu ben çözemiyorum. Bize her iki tarafta bir şeyler satmaya çalışıyor. Bunu biz nerede kullanacağımızı ben çözemiyorum, nereden bize tehdit var ki bize bunlar lazım. Yani bu sorunun cevabı yok ortada. Dolayısıyla benim sıkıntım orada. Yani hangi tehdide karşı; bize İran'dan mı bir tehdit var, Suriye'den mi bir tehdit var, Irak'tan mı bir tehdit var, Gürcistan'dan mı bir tehdit var, Ukrayna'dan mı bir tehdit var, Rusya'dan mı bir tehdit var? Bütün komşularımızı sayayım sırayla. Hiç birinden böyle bir satın almayı gerektirecek bir tehdit yok."
'NİYE BİZ BUNLARI ALMAYA ÇALIŞIORUZ ÇÜNKÜ…'
'BENİM DERDİM TÜRKİYE'Yİ BU HALE DÜŞÜREN İKTİDARLA'
ABD'nin Türkiye'yi vergi avantajı sağlanan gelişmekte olan ülkeler arasında çıkarma kararını hatırlatan Erozan, Cumhurbaşkanı'nın ekonomik başarılardan söz ettiğini ABD'nin de bu kararıyla ‘o kadar başarılıysanız o zaman senin yardıma ihtiyacın kalmadı' dediğini kaydetti. Erozan, "Bu bir lades, bu lades. Yani neredeyse Amerika alay ediyor bizimle" dedi. Erozan, kendi derdinin Türkiye'yi bu hallere düşüren iktidarla olduğunu vurgulayarak, "Dik durabilecek bir vaziyette olsak madara olmamış olsak Amerika bunları söylemez" diye konuştu.