CHP tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilen Tunç Soyer, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'ün sorularını yanıtladı.
Ertuğrul Özkök, "Tunç Soyer: En büyük rüyam Koç'un merkezini İzmir'e taşıtmak" başlığıyla yayımlanan yazısında Soyer ile gerçekleştirdiği sohbeti okurlarına aktardı.
Özkök'ün soruları ve Soyer'in yanıtları şöyle:
- Rakibiniz diyor ki: ‘İzmir sadece hayat tarzı üzerine konsantre olmuş bir şehir. Ama burada bir hayat kalitesi sorunu da var. Vatandaşın alacağı hizmetle ilgilenilmiyor.'
Öyle bir şey yok. Ama önce bir kavramı düzelterek başlayım. Buna sadece hayat tarzı demek doğru değil. Bu bir kültür. Bir yaşam kültürü. Tabii ki o kültür içinde sokaktaki hayat kültürü de var, arıtma tesisi de var. Ama Sayın Zeybekci'nin dediği gibi ‘dürtmek' yok.
- Ama o bunu Nobel almış bir ekonomistin bulduğu kavram olarak kullanıyor. Bir de Facebook terminolojisi bu. Yani genç bir kavram…
'NE BOSTANLI NİŞANTAŞI'DIR NE BAYRAKLI SULTANBEYLİ'
- Hazır konu açılmışken mangal meselesine gelelim. Gerçekten Bostanlı ile Bayraklı arasında bir mangal sorunu, kavgası var mı?
İşte bu tam da İzmir'i hiç tanımamak. Bir kere baştan Bostanlı'yı Nişantaşı gibi, Bayraklı'yı Sultanbeyli gibi göstermek yanlış. Böyle bir şeyi Nişantaşı için de söylemek yanlış, Sultanbeyli için de. İlçelerimize böyle kimlikler atfetmek yanlış. Bölücü bir yaklaşım bu.
- Zeybekci ortak eğlence bölgeleri yok diyor.
Ben de tam aksini söylüyorum. Bu şehrin Bostanlı'sı da, Alsancak'ı da, Kordonboyu'da, İnciraltı'sı da herkesin birlikte eğlendiği, sosyalleştiği yerler. Gidin Alsancak'a, Kordonboyu'na, orada Bayraklı'dan mı geldi, Gümüşpala'dan mı geldi kimsenin umurunda değildir.
Zeybekci:Asıl sorunu anlatayım.Bostanlı'daki hanımefendinin derdi AK Parti değil.Bayraklı'dan gelen insan da orada mangal yapabilmeli. Asıl ona karşı.Biliyorum meseleyi getirip bunun etrafında çevirecekler.Ama ben gerçek fotoğrafı koyuyorum hepimizin önüne https://t.co/1KSsfuRP5u pic.twitter.com/LWR50PGETD
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) February 12, 2019
- Yani mangal kutuplaşması yok.
- O zaman radikal muhalifleri en gıcık edecek soruyu sorayım. Külliye'ye gidecek misiniz mesela?
Benim Külliye'ye gidip gitmemek gibi psikolojik bir sorunum yok. Gerekirse tabii ki giderim. Mesela Buca metrosu planı. Her şeyi hazır. Bir tek imzaya kalmış ama 6 ay geçtiği halde imza atılmıyor. Bu planın imzalanması ve uygulamaya başlaması için Külliye'ye giderim. Orada ülkenin Cumhurbaşkanı oturuyor. İmzalaması için elimden geleni yaparım.
'BENİM ‘KANAL İSTANBUL' GİBİ MEGA PROJEM YOK'
- Bütün adaylar mega proje açıklıyor. Sizinki ne?
- Sizin halka dokunan projeniz nedir öyleyse?
Benim İzmir'le ilgili iki temel projem var. Birincisi refahı adil paylaştırmak. İkincisi de refahı arttırmak, büyütmek. Bu ikisinin de anahtarı demokrasiden geçiyor. Kardeşlik ve barış olmadan adalet ve kalkınma olmaz. Kardeşlik ve barış olmadan demokrasi olmaz. Demokrasi olmadan adalet ve kalkınma olmaz.
'İDDİA EDİYORUM BAŞI ÖRTÜLÜ KADININ EN RAHAT YAŞADIĞI ŞEHİR İZMİR'
- Ama bazen ben de ‘İzmir hayat tarzını radikal bir ideoloji haline getirdi' eleştirisini yapıyorum.
- Buna dindar insanlar, başı örtülü kadınlar da dahil mi?
Bakın size kendi başımdan geçen bir olayı anlatayım. Konak-Karşıyaka vapurunda gidiyordum. Karşımda başı örtülü bir hanım oturuyordu. Laf lafı açtık sohbet ettik biraz. Şunu söyledi: ‘Ben İstanbul'da da yaşadım ama başörtümle İzmir kadar rahat hareket edebildiğim başka hiçbir şehir yok.
'İSTANBUL'A 3 MİLYAR, İZMİR'E 30 BİN LİRA, ADALET Mİ BU?'
- İzmir geçmişte Özal'la cebelleşti, gerekli yardımı alamadı, şimdi de Erdoğan'la cebelleşiyor ve gerekli yardımı alamıyor diyenler var. Gerçekten bu yüzden yardım alamıyor mu İzmir?
'İZMİR'DE 300 BİN ESNAF VAR BUNA NASIL TERÖRİST DERİM'
Esnaf bizim düşmanımız değil, müttefikimiz. Biz İzmirli esnafa pozitif ayrımcılık yapacağız. İzmir'de 300 bin esnaf var. Evleri ve çocukları ile 1 milyon insan. İzmir nüfusunun neredeyse dörtte biri. Bu insanları düşman gibi göstermek, terörist falan demek mümkün mü? Biz esnafımıza sahip çıkacağız, hakkını koruyacağız.
'İZMİR'E MUAZZAM BİR HIDRELLEZ FESTİVALİ'
— Ben bir İzmirli olarak İzmir'i çok ışıksız bir şehir olarak görüyorum. Yılbaşı gelince Arap şehirleri bile cıvıl cıvıl oluyor, İzmir ise sönük.
Çok doğru söylüyorsunuz. En büyük hedeflerimden bu şehri ışıl ışıl, neşeli bir şehir haline getirmek olacak. Burada açıklıyorum. Muazzam bir hıdrellez festivali yapacağız. Mahallelerimize kadar inen bir festival olacak bu. Ama öyle böyle değil. İzmir'de yer yerinden oynayacak. Fuar yılın 363 günü yaşayacak. Çok renk, çok ses, çok nefes… Neşemizin kaynağı bu olacak.
'ŞİMDİ CEO ÇALIŞMAYA GELECEK'
Bir CEO düşün. Çocuğunun en iyi okulu burada. Sağlık hizmetleri dünya çapında. Hafta sonu ofisinden çıktıktan sonra Çeşme arabayla 45 dakika, Bodrum 2.5 saat. Bir gastronomi merkezi. Bugüne kadar İzmirli genç çalışmak için İstanbul'a gidiyordu, şimdi İstanbullu CEO çalışmak için İzmir'e gelecek. Ayrıca Türkiye'nin Silikon ve startup nabzı burada, bu şehirde atacak."