Türkiye'nin en önemli kamuoyu araştırma şirketlerinin yöneticileriyle konuştuğunu aktaran Hürriyet yazarı Selvi, "Her defasında 'Bu seçimlerin sonucunu sandığa gitmeyenler belirleyecek' diyorlar. Bir yanda sandığa gitmeyeceğini belirtenlerin oranı, diğer yanda şunun şurasında seçimlere 26 gün kalmasına rağmen hâlâ yüksek seyreden kararsızların oranı. Ben buna taktım. Nasıl takmayayım?" ifadesini kullandı.
Selvi, Hürriyet'te bugün yayınlanan 'Anketlerden seçimlere ilişkin önemli sinyal' başlıklı yazısında Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır'ın "Her partinin, her adayın öncelikli sorunu kendi seçmenini sandığa götürüp, oyunu yeniden alıp alamayacağı" dediğini hatırlattı ve şöyle devam etti:
"Optimar'ın 24-26 Şubat tarihleri arasında 26 ilde 1500 kişi ile yüz yüze anket yöntemiyle gerçekleştirdiği ankete göre oy kullanmayacağını ve kararsız olduğunu belirtenlerin oranı toplandığında yüzde 20.2 ediyor. Sandığa gitmeyeceğini söyleyenler, partilere bir mesaj veriyorlar. 'Beni sandığa gitmeye ikna et' diyorlar. Optimar, oy kullanmayacağını beyan edenlere bunun sebebini sormuş. Yüzde 30'u seçimlerin güvenilir olmadığını düşünüyor. Yüzde 28.2'si ise desteklediği partinin gösterdiği adaydan memnun olmadığını belirtiyor. Ama en büyük oran yüzde 41.8'le 'Kendimi hiçbir partiye yakın hissetmiyorum' diyenlerden oluşuyor."
'İŞİN ÖZÜ 'GÖNÜL PARTİCİLİĞİ'YMİŞ'
Selvi, "Oysa bizde partiye ve lidere bağlılık yüksektir. Hem sandığa gitmeyeceğini bildirenlerin hem de kendini hiçbir partiye yakın hissetmediğini ifade edenlerin oranının bu denli yüksek olması, partilerle seçmenleri arasındaki gönül bağlarında bir sorun olduğunu ortaya koyuyor. AK Parti bu seçimlerin sloganını 'gönül belediyeciliği' olarak belirledi ancak işin özü 'gönül particiliği'ymiş" dedi.
'BUGÜNÜN HOMURDANAN SEÇMENİ YARININ SORGULAYAN SEÇMENİNE DÖNÜŞÜR'
"Seçmen burada partilere ve liderlere geleceğe dair sinyal veriyor. Bunu ciddiye almak gerekiyor. Çünkü bugünün homurdanan seçmeni yarının sorgulayan seçmenine dönüşür. Partilerin öncelikli sorununun kendi seçmenleri olduğu anlaşılıyor. Özellikle büyükşehirlerde kararsız, moralsiz ve karamsar bir seçmen kitlesinden söz ediliyor. Liderlerin bugünden itibaren işleri, sandığa gitmeyeceğini beyan eden bu kitleyi ikna etmek olmalı. Onun için seçim stratejilerinde değişikliğe ihtiyaç var."
'SANDIĞA GİTMEYECEĞİNİ BELİRTENLER YENİ SEÇMEN DEĞİL, AKSİNE 'TEPKİLİ' SEÇMENLER'
'KARARSIZ ORANI AK PARTİ SEÇMENİNDE YÜZDE 33.2, CHP'DE YÜZDE 27.5'
AK Parti'de son 2 yılda yaşanan değişikliklerin etkisi, CHP'de ise aday belirleme sürecinin kırgınlıkları kendini hissettiriyor.
Seçim kampanyaları hızlandı. Kararsızların oranında da bir azalma var. Ancak şehirlerimizde seçim havası yok, seçmenlerde ise heyecan eksikliği gözleniyor. Kalan süre zarfında partilerin bu konuya eğilmesi gerekiyor. Çünkü bizde seçimlere katılım oranı yüzde 85 seviyesinde. Bu kez seçimlere katılım oranının düşmesi bekleniyor. Bu durum bazı yerlerde seçim sonuçlarının değişmesine yol açabilir. O nedenle diyorum ki partilerin öncelikle seçmenleri ile aralarındaki "gönül köprülerini" yeniden inşa etmeye ihtiyaçları var."