Lavrov, Doha'da Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman El Sani'yle bir araya geldi.
Görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında Lavrov'a Suriye'de durumun nihai olarak normalleşmesine yönelik çalışma grubu kurma fikrinin Katar tarafıyla ele alınıp alınmadığı soruldu.
'ASTANA SÜRECİ DAHİLİNDE BAŞARILI BİR DİYALOG SÜRÜYOR'
Birleşmiş Milletler (BM) ve Ürdün'den temsilcilerin bu süreçte gözlemci statüsünde yer aldığını, ABD'nin de gözlemci olduğunu ancak sonradan vazgeçtiğini anımsatan Lavrov, yeni gözlemcilerin görev almasını ihtimal dahilinde gördüklerini kaydetti.
'MEKANİZMA AÇISINDAN BİR EKSİK YOK'
Rusya'nın sadece Astana formatı kapsamında değil, Suriye'de çözüm sürecine herhangi bir şekilde nüfuz edebilecek ve süreci devam ettirebilecek tüm taraflarla çalıştığını da belirten Lavrov, "Dolayısıyla, bunun nihai aşamada sonuç elde edilmesini sağlayacak bir irtibat ağı olduğunu sanıyorum. Suni olarak yeni bir grup kurmanın anlamı yok. Mekanizma açısından bir eksiklik yok" ifadelerini kullandı.
'ANAYASA KOMİTESİ KURMA ÇALIŞMALARININ TAMAMLANACAĞINDAN EMİNİM'
Lavrov, "Astana formatı kapsamında başlatılan bu çalışmayı tamamlayacağız. BM'li meslektaşlarımızın komitenin en kısa sürede toplanması konusundaki sorumluluklarını anladıklarını umuyorum" diye ekledi.
PUTİN ÇALIŞMA GRUBU HAKKINDA AÇIKLAMA YAPMIŞTI
27 Şubat'ta Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşen İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, askeri birliklerin Suriye'den çıkarılması üzerinde çalışacak Rusya-İsrail çalışma grubu kurma fikri olduğunu söylemişti.
Rus basınının sorusu üzerine Netanyahu'nun sözünü ettiği çalışma grubu hakkında konuşan Putin, şu ifadeleri kullanmıştı: "Bu fikrin temelinde, başta Suriye hükümeti ve belki de muhalefet, krize dahil olan bölge ülkeleri olmak üzere tüm ilgili taraflarla, son terör yuvası yok edildikten sonra nihai normalleşme üzerinde çalışacak bir çalışma yapısı kurulması yatıyor. Bu, askeri birliklerin Suriye'den çıkarılmasıyla ilişkili olduğu gibi, Suriye devletinin tam teşekküllü olarak yeniden tesisi ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasıyla da ilişkili."