CHP lideri Kılıçdaroğlu, bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
'ERDOĞAN TÜRKİYE GERÇEKLERİNDEN KOPTU'
Kılıçdaroğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Erdoğan artık eski Erdoğan değil. İstanbul'dan Ankara'ya geldiğinde Keçiören'de mütevazı bir evde kalıyordu. 'Ben halk adamıyım, halk gibi yaşayacağım' diyordu. Şimdi Türkiye'nin gerçeklerinden, halktan koptu ve saraya çekildi. Bunun farkında değil. Sarayda oturup, sarayın balkonuna çıkıp, yüzlerce metre öteden halkı selamlamak hangi demokraside vardır? 3 bin kişilik koruma ordusuyla miting yapmak hangi demokrasilerde vardır? Bütün yetkileri aldı. Mücadele ederek, Cumhuriyet'le kazandığımız yetkiler, büyük ölçüde saraya verildi. Oysa bu yetkileri parlamentoya veren halktı."
Kılıçdaroğlu, partisinin 'küskün' olarak adlandırılan kesimine de şöyle seslendi:
"Beklentileri olanların, bu gerçekleşmedi diye partiye küsmelerini doğru bulmuyorum. CHP hepimizin partisi. Bu partinin bir kurumsal kimliği, tarihsel kökleri var. Kuvayi Milliye ruhu, demokrasiyi, Cumhuriyeti her koşulda savunma gibi bir geleneği var."
Öte yandan Cumhuriyet'ten Mahmut Lıcalı'nın haberine göre de Kılıçdaroğlu, Venezüella'da yaşananları şöyle değerlendirdi:
(Venezüella’daki iktidar tartışmaları) Venezüella’ya dışarıdan müdahaleyi asla doğru bulmuyorum. Orada halk kendi iradesiyle kendi yöneticilerini seçer. Dışarıdan yapılan bir müdahale, dikta yönetimlerinin güçlenmesine yol açar. Sırtını bir başka egemen güce dayamış olan bir iktidar, kendi halkına hizmet edemez. Gücünü aldığı egemen devlete hizmet etmiş olur. Bu da doğru değil. Güney Amerika’nın devrimcilerine yazık.