Lavrov, "Venezüella'da yaşananlardan kaygılıyız. ABD'nin dile getirdiği ve doğrudan dış müdahaleye davetiye çıkaran Venezüella muhalefeti tarafından aktif şekilde desteklenen müdahale tehditleri, BM Tüzüğü'nün ihlali ve bağımsız bir ülkenin iç işlerine doğrudan müdahale anlamına geliyor. ABD yönetiminin bazı temsilcilerini dinlediğinizde, diplomasinin hiçbir şekilde dikkate alınmadığı ve tüm diplomatik adabın hiçe sayıldığı izlenimi oluşuyor" dedi.
'DIŞ MÜDAHALE GUAIDO'NUN BEKLEDİĞİ SONUCU DOĞURMAZ'
Lavrov, ister doğrudan ister insani yardım kılıfı altında olsun, hiçbir dış müdahalenin Guaido'nun beklediği sonucu doğurmayacağını vurguladı.
Guaido'nun Venezüella'daki tüm siyasi güçler arasında kapsayıcı diyalog öneren inisiyatiflere yanıt vermesini umduğunu kaydeden Lavrov, yalnızca kapsayıcı siyasi diyalog yoluyla sonuç alınabileceğinin altını çizdi.
GUAIDO 23 ŞUBAT'A KADAR SÜRE VERMİŞTİ
Guaido, daha önce yaptığı açıklamada, şu anda Kolombiya ve Brezilya'ya gönderilen ve Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun ülkeye sokmayı reddettiği insani yardımların 23 Şubat'ta Venezüella'ya getirilmeye başlanacağını belirtmiş ve orduya 'anayasanın yanında yer alması' için bu tarihe kadar süre vermişti.
KRİZDE BİR AY GERİ KALMAK ÜZERE
Venezüella'da parlamento başkanı olan muhalif siyasetçi Juan Guaido, 23 Ocak'ta kendisini geçici devlet başkanı ilan etmişti. ABD ve müttefiki bir dizi ülke de Guaido'nun başkanlığını tanımış ve seçilmesini 'kanunsuz' saydıkları Maduro'yu, 'muhalefete karşı şiddet uygulamaması için' uyarmıştı.
ABD'nin tehditlerine rağmen Rusya, Çin ve Türkiye'nin de aralarında olduğu bir dizi başka ülke ise Maduro'yu Venezüella'nın meşru başkanı olarak tanımaya devam ediyorlar.